Bu fiilin eşe karşı işlenmesi hâlinde, soruşturma ve kovuşturmanın yapılması mağdurun şikâyetine bağlıdır.(TCK 102/2) Cinsel Saldırı Suçu 2021 Ceza Avukatı. Cinsel Saldırı Suçunun Daha Fazla Cezayı Gerektirir Halleri: Suçun; a) Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı, - Anayasa Mahkemesinin gerekçesinden: - Av Eda Yıldırım İlhan Hukuk Bürosu. August 19, 2020 ·. Basit yaralama suçu eşe karşı işlenirse cezası ne olur? Eşe karşı yaralama suçunda mağdur eş şikayetten vazgeçebilir mi? Şikayetten vazgeçerse ne olur? Eşe Karşı Kasten Yaralama Meslektaşların Soruları. Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. 2) Basit Kasten Yaralamada Cezayı Arttıran Diğer Haller (TCK m.86/3): Basit kasten yaralama suçunun cezası, aşağıdaki hallerde arttırılır: Mağdurun yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle, Üstsoy, altsoy, eş ve kardeşe karşı işlenirse, Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak kişiye karşı işlenirse, Eşebasit tıbbi müdahale ile giderilebilecek yaralamanın cezası nedir? Yaralama suçunun eşe karşı işlenmesi halinde; söz konusu şikayete bağlı olmayacaktır. Ve bu halde verilecek ceza yarı oranında artırılacaktır. TCK 86/2 kapsamında beraat kararı alınabilir mi? yGo7. Anasayfa eşe karşı basit yaralama Haberleri Anasayfa eşe karşı basit yaralama suçu Haberleri İstanbul'da boşanma aşamasındaki eşine cinsel saldırıda bulunduğu iddiasıyla yargılanan sanığın beraatine karar verildi İSTANBUL AA - Başakşehir'de boşanma aşamasındaki eşine cinsel saldırıda bulunduğu iddiasıyla yargılanan sanığın beraatine karar 16. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuksuz sanık ile müşteki ve tarafların avukatları söz alan müşteki şikayetinin devam ettiğini belirterek, "Aylarca sığınma evinde kaldım. İlk eşimden olan çocuğum psikolojik tedavi görüyor. Sanığın en ağır cezayı almasını talep ediyorum." hakkındaki mütalaasını açıklaşan cumhuriyet savcısı, atılı suçu işlediği sabit olan sanığın "cinsel saldırı" suçundan 12 yıldan az olmamak üzere cezalandırılmasını talep sön süze sorulan sanık suçlamaları kabul etmediğini belirterek, beraatini karara bağlayan mahkeme heyeti, sanık "eşe karşı cinsel saldırı" suçunu işlediği yönünde mahkumiyetini gerektirir kesin ve inandırıcı delil elde edilememesi nedeniyle beraatine cinsel saldırı suçundan 12 yıldan az olmamak üzere hapis cezası ardından açıklama yapan her gün kadına karşı şiddet haberleri çıktığını belirterek, şunları söyledi"Sanıklara böyle beraat kararı verilmeye devam edildiği sürece maalesef biz bunların önünü alamayacağız. Karara itiraz edeceğim, bir üst mahkemeye taşıyacağım. Sonuna kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Savcılık bizim lehimize düşündüğü için aslında mutlu oldum. Mahkeme şüphe var demiş. Bu şüpheleri giderdiğimiz takdirde bizim için maraton hala devam ediyor. Umudumuzu yitirmiyoruz. Ben mücadelemi asla yitirmeyeceğim. İnanıyorum ki buradan mutlaka ceza alacaktır. Umuyoruz ki istinafta haklı bir karar verilir. Bekleyeceğiz göreceğiz." enflasyon emeklilik ötv döviz akp chp mhpAdana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak ANASAYFABURSAEKONOMİGÜNDEMSAĞLIKSPORMAGAZİNEĞİTİMYAŞAMFOTO GALERİVİDEO GALERİDİĞERDÜNYAMANŞETLERKÖŞE YAZILARIAnasayfa » Etiket “Eşe karşı basit yaralama” Özer Hurmacı ile Mihriban Hurmacı’ya hapis talebi Futbolcu eşi tarafından darbedildiğini öne sürerek ikinci kez boşanma davası açan Mihriban Hurmacı’nın; şikayetine yönelik soruşturma tamamlandı. İddianamede; iki taraf hakkında da hapis cezası istendi. Özer Hurmacı ile Mihriban Hurmacı’ya hapis talebi MAGAZİN – Futbolcu eşi Özer Hurmacı tarafından darp edildiğini açıklayan ve... Özet Şikâyetçinin beyanları, şikâyetçi hakkında düzenlenen adli rapor içeriği, şikâyetçinin sanığın kendisine vurması neticesinde kırıldığını söylediği şemsiyenin kırık vaziyette ele geçirilmiş olması ile şikâyetçinin eşi tanık İbrahim’in, olayın hemen akabinde aradığı 155 polis imdat hattındaki görevlilere söylediği “… eşimi şemsiye ile dövmüş” şeklindeki sözlerinin şikâyetçinin anlatımlarını desteklemesi hususları birlikte değerlendirildiğinde, sanığa atılı kasten yaralama suçunun sübuta erdiğinin kabulü gerekmektedir. Yerel Mahkemenin direnme kararına konu hükmünün, sanığa atılı kasten yaralama suçunun sabit olduğu gözetilmeden sanığın beraatine karar verilmesi isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmelidir. Genel Kurulu Esas 2017/1036Karar 2018/586Karar Tarihi Kararı VerenYargıtay Dairesi 3. Ceza DairesiMahkemesi Asliye CezaSayısı 88-122Kasten yaralama suçundan sanık …’nun beraatine ilişkin Tortum Kapatılan Sulh Ceza Mahkemesince verilen tarihli ve 80-17 sayılı hükmün, Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 3. Ceza Dairesince tarih ve 2607-16659 sayı ile;“Oluşa, mağdurenin aşamalardaki beyanına, bu beyanla uyumlu adli raporuna ve tüm dosya içeriğine göre, sanığın mağdureyi kasten yaraladığı sabit olduğu hâlde delillerin değerlendirilmesinde hataya düşülerek yazılı şekilde sanığın beraatine karar verilmesi” isabetsizliğinden bozulmasına karar sayılı Kanun’un 84. maddesiyle 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 6. maddenin 1. fıkrası uyarınca sulh ceza mahkemelerinin kaldırılması nedeniyle bozmadan sonra yargılama yapan Tortum Asliye Ceza Mahkemesi ise tarih ve 88-122 sayı ile;“Yapılan yargılama, toplanan deliller, sanık beyanları, müşteki beyanları, adli rapor ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;Sanık üzerine atılı suçlamayı kabul etmemiş, müştekinin çocuğunu dövdüğünü, bu konuda kendisi ile konuşmaya gittiğini, karşılıklı olarak bağrıştıklarını, ancak kesinlikle müştekiye vurmadığını savunmuştur. Yapılan yargılama, toplanan deliller, sanık beyanları, müşteki beyanları, adli rapor ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; müşteki hakkında düzenlenen sağlık raporunda müştekinin dizinde 2×3 cm’lik bir lezyon dışında başkaca darp ve cebir izine rastlanmamıştır. Darp iddiasının olduğu gün alınan sağlık raporunda başkaca bir darp ve cebir izine rastlanmaması sağlık raporunda saptanan lezyonun iddia edilen olayla bağlantılı olduğuna dair şüphe uyandırdığından rapora da delil olarak itibar edilememiştir. Bununla birlikte müştekinin iddialarına ise sanıkla kavgalı olduklarından yanlış beyanda bulunabileceği ihtimaline binaen itibar edilememiş, sanığın savunmaları mahkememizce kanaat verici ve samimi yargılamasının en önemli ilkelerinden biri olan kuşkudan sanık yararlanır’ kuralı uyarınca, sanığın bir suçtan cezalandırılmasının, temel koşulu, suçun kuşkuya yer vermeyen bir kesinlikle ispat edilmesidir. Şüpheli ve aydınlatılmamış olaylar ve iddialar sanığın aleyhine yorumlanarak hüküm tesis edilemez. Ceza mahkûmiyeti bir ihtimale değil, kesin ve açık bir ispata dayanmalıdır. Bu ispat teorik de olsa hiçbir kuşku ve başka türlü bir oluşa olanak vermemelidir. Yüksek de olsa bir ihtimale dayanarak sanığı cezalandırmak, ceza yargılamasının en önemli amacı olan gerçeğe ulaşmadan hüküm vermektir. O hâlde ceza yargılamasında mahkûmiyet büyük ve küçük bir ihtimale değil kuşkudan uzak bir kesinliğe dayanmalıdır. Adli hataların önüne geçilmesinin tek yolu soyut iddiasından başka sanığın atılı suçu işlediğine ilişkin yeterli bir delil bulunmadığı, …kesin bir kanaat vermekten uzak kanıtlara dayanılamayacağı, sanığın üzerine atılı suçu işlediğine ilişkin her türlü şüpheden uzak, somut, kesin ve cezalandırmaya yeter derecede delil bulunmadığı” gerekçesiyle bozma kararına direnerek önceki hükümde olduğu gibi sanığın beraatine karar kararına konu bu hükmün de Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tarihli ve 328518 sayılı “bozma” istekli tebliğnamesi ile Yargıtay Birinci Başkanlığına gelen dosya, Ceza Genel Kurulunca tarih ve 907-569 sayı ile 6763 sayılı Kanun’un 38. maddesi ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 10. madde uyarınca kararına direnilen daireye gönderilmiş, aynı madde uyarınca inceleme yapan Yargıtay 3. Ceza Dairesince tarih ve 452-11092 sayı ile direnme kararının yerinde görülmemesi üzerine Yargıtay Birinci Başkanlığına iade edilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır. TÜRK MİLLETİ ADINACEZA GENEL KURULU KARARI Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanığa atılı kasten yaralama suçunun sabit olup olmadığının belirlenmesine dosya kapsamından; tarihli ihbar tutanağında; aynı tarihte saat 0 530 …. numaralı GSM hattından 155 polis imdat hattını arayan bir şahsın “Konak Mahallesinden arıyorum, … eşimi şemsiye ile dövmüş, hemen gelin” demesi üzerine bir ekibin olay yerine gönderildiği yönünde açıklamalara yer verildiği, tarihli tutanakta; iftar saatine yakın bir zamanda gerçekleşen olayı gören herhangi bir kişiye rastlanmadığının bildirildiği, tarihli muhafaza altına alma tutanağına göre; olayda kullanıldığı düşünülen ve sanığın kendisine ait olduğunu beyan ettiği bir adet siyah renkli ve parçalanmış vaziyetteki şemsiyeye sanığın rızası alınarak elkonulduğu,Tortum İlçe Hastanesi tarafından tarihinde saat yapılan muayeneye istinaden düzenlenen adli raporda; polis nezaretinde getirildiği belirtilen şikâyetçinin sağ femur 1/3 distal lateralinde yaklaşık 2×3 cm’lik ekimotik alan mevcut olduğunun ve yaralanmasının basit bir tıbbi müdahale ile giderilebileceğinin bildirildiği, … kollukta; tarihinde saat sıralarında ahırına inek sağmaya gittiği esnada oğlu Nihat’ın gelerek “Anne Murat beni dövdü” dediğini, bu sırada sanık …’nun oğlu Murat’ın geldiğini, Murat’ın kolundan tutarak “Oğlum sen neden benim oğlumu dövüyorsun, senin yüzünden çocuğu camiye bile gönderemiyorum” dediğini, akabinde Murat’ın koşarak evlerine gittiğini ve “Baba, Nihat’ın annesi beni dövdü” diye bağırmaya başladığını, kendisinin de ahıra dönüp işleriyle uğraştığı sırada …’nun elinde siyah renkli, büyük bir şemsiyeyle gelerek kendisine vurduğunu, vurmanın etkisiyle şemsiyenin kırılması üzerine tekme atmaya başladığını, yaklaşık beş dakika sonra eşi İbrahim’in geldiğini, olayı anladıktan sonra …’ya “Ne oldu, niye bağırıyorsun” dediğini, bunun üzerine … ve oğlu …’nun eşi İbrahim’i itip kakmaya başladıklarını, mahkemede; kolluktaki ifadesinin doğru olduğunu, o ifadesini aynen tekrar ettiğini, sanığın kendisine gösterilen şemsiye ile vurduğunu,Tanık İbrahim E. kollukta; 0 530 …. numaralı GSM hattını kullandığını, tarihinde saat sıralarında mahallesine vardığında sanık …’nun eşi Esma’ya bağırdığını, sanığa “Ne oldu, niye bağırıyorsun” dediğinde sanığın gelerek boğazını sıkmaya başladığını ve kendisine hakaret edip tehdit ettiğini, daha sonra oğlu Zeki ile birlikte kendisini iteklemeye başladıklarını, ayağında platin takılı olması nedeniyle sanığa ve oğluna karşı koyamadığını, ardından 155 polis imdat hattını arayıp olayı haber verdiğini,Tanık … kollukta; evlerinin önünde babası … ile …’in tartıştıklarını gördüğünü, daha sonra İbrahim E. araba ile mahalleye geldiğini, gelir gelmez arabadan inip “Ne yapıyorsunuz siz” demesi üzerine babası sanık …’in de “İbrahim karına sahip çık” dediğini, akabinde İbrahim’in babasının üzerine yürüdüğünü, babasının da İbrahim’i iteklediğini, bu arada İbrahim’in gömleğinin yırtıldığını, kendisinin de araya girip İbrahim’i iteklediğini,Beyan … kollukta; ahırda bulunduğu sırada oğlu …’nun ağlayarak yanına geldiğini ve “Baba, Esma teyze beni dövdü” dediğini, bunun üzerine …’in yanına giderek “Neden benim çocuğumu dövüyorsun” diye sorduğunu, Esma’nın da “Oh iyi olmuş, dövmüşüm” dediğini, biraz münakaşa ettiklerini ancak şikâyetçiye vurmadığını, olayda bahsedilen şemsiyenin yağmur yağdığı için yanında olduğunu ancak bununla kimseye vurmadığını, yaklaşık 10-15 dakika sonra İbrahim E. geldiğini ve iner inmez kendisine hakaret etmeye başladığını, bunun üzerine İbrahim’i iteklediğini, suçlamaları kabul etmediğini, mahkemede; olay günü şikâyetçinin çocuğunu dövdüğünü duyduğunu ve yanına gidip konuşmak istediğini, havanın yağmurlu ve rüzgârlı olmasından dolayı elinde şemsiyesinin de bulunduğunu, şikâyetçinin yanına giderken rüzgârın etkisiyle parçalanan şemsiyesini yolun kenarına attığını, şikâyetçiye oğlunu dövdüğü için kızdığını, bağırıp çağırdığını ancak vurmadığını yaralama suçu 5237 sayılı TCK’nın 86. maddesinde;“1 Kasten başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.2 Kasten yaralama fiilinin kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbî müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olması hâlinde, mağdurun şikâyeti üzerine, dört aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur3 Kasten yaralama suçunun;a Üstsoya, altsoya, eşe veya kardeşe karşı,b Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı,c Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle,d Kamu görevlisinin sahip bulunduğu nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle,e Silâhla,İşlenmesi hâlinde, şikâyet aranmaksızın, verilecek ceza yarı oranında artırılır” şeklinde birinci fıkrasında kasten yaralama suçunun tanımı yapılmış, kişinin vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan her davranış, yaralama olarak kabul edilmiş, madde gerekçesinde bu husus açıkça yaralama suçunda korunan hukuki yarar, kişinin vücut dokunulmazlığı ve beden bütünlüğüdür. Suçun konusu, mağdurun acı verilen veya bozulan bedeni veya ruhsal varlığıdır. Failin yaptığı hareket sonucu, maddede belirtilen sonuçlardan biri meydana gelirse, kasten yaralama suçunun oluşacağında tereddüt bulunmayıp, bu sonuçları doğurmaya elverişli her türlü hareketle kasten yaralama suçunun işlenmesi açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde; tarihinde saat sıralarında, 8 yaşındaki oğlu Murat’ın, sanık …’in yanına gelerek komşuları olan şikâyetçi Esma tarafından dövüldüğünü söylemesi üzerine sanığın elindeki şemsiyeyle şikâyetçinin yanına gittiği ve şikâyetçiyle tartışmaya başladıkları, bir süre sonra olay yerine gelen şikâyetçinin eşi tanık İbrahim’in de sanık ve diğer oğlu tanık … ile tartıştıkları, saat sıralarında tanık İbrahim’in 155 polis imdat hattını arayıp “…… eşimi şemsiye ile dövmüş, hemen gelin” diyerek ihbarda bulunduğu, olay yerine gelen kolluk görevlilerinin, olayda kullanıldığından şüphelendikleri, sanığın da kendisine ait olduğunu beyan ettiği parçalanmış vaziyetteki şemsiyeye sanığın rızasıyla elkoydukları, aynı tarihte kolluk görevlileri tarafından götürüldüğü Tortum İlçe Hastanesince saat itibarıyla yapılan muayeneye istinaden düzenlenen adli raporda, şikâyetçinin sağ bacağında, uyluk kısmının yan tarafında basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte 2×3 cm’lik ekimotik alanın bulunduğunun belirtildiği, şikâyetçinin sanık tarafından önce şemsiyeyle vurulmak suretiyle, şemsiyenin kırılmasından sonra da tekmeyle darbedildiğini beyan ettiği, sanığın ise suçlamayı kabul etmediği olayda; şikâyetçinin beyanları, şikâyetçi hakkında düzenlenen adli rapor içeriği, şikâyetçinin sanığın kendisine vurması neticesinde kırıldığını söylediği şemsiyenin kırık vaziyette ele geçirilmiş olması ile şikâyetçinin eşi tanık İbrahim’in, olayın hemen akabinde aradığı 155 polis imdat hattındaki görevlilere söylediği “… eşimi şemsiye ile dövmüş” şeklindeki sözlerinin şikâyetçinin anlatımlarını desteklemesi hususları birlikte değerlendirildiğinde, sanığa atılı kasten yaralama suçunun sübuta erdiğinin kabulü itibarla, Yerel Mahkemenin direnme kararına konu hükmünün, sanığa atılı kasten yaralama suçunun sabit olduğu gözetilmeden sanığın beraatine karar verilmesi isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmelidir. SONUÇ Açıklanan nedenlerle;1- Tortum Asliye Ceza Mahkemesinin tarihli ve 88-122 sayılı direnme kararına konu hükmünün, sanığa atılı kasten yaralama suçunun sabit olduğu gözetilmeden sanığın beraatine karar verilmesi isabetsizliğinden BOZULMASINA,2- Dosyanın, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, tarihinde yapılan müzakerede oy birliğiyle karar verildi.

eşe karşı basit yaralamada beraat