Kur’ân, bizim mucize dediğimiz hadiseler için ‘ayet’ ifadesini kullanır. Nitekim bu yazımızın konusu olanHz.Meryem de ‘ayet’ olarak nitelenmiştir;Biz Meryem oğlunu (İsa) ve annesini (Meryem’i) birer ayet kıldık. Ve ikisini de barınmaya elverişli, akarsuyu olan bir tepeye yerleştirdik.(Mü’minûn 23/50) İsaöldü mü , gelecek mi , ne zaman? Ve: "Biz, Allah'ın Resulü Meryem oğlu Mesih İsa'yı gerçekten öldürdük" demeleri nedeniyle de (onlara böyle bir ceza verdik.) Oysa onu öldürmediler ve onu asmadılar. Ama onlara (onun) benzeri gösterildi. Gerçekten onun hakkında anlaşmazlığa düşenler, kesin bir şüphe içindedirler. Bu ayet, Hz. İsa (as)'ın ölümünün kast edilmediğine delildir. .. Ayette geçen, "et-teveffi" sözü, beden olmaksızın sadece ruhun veya ikisinin ölümünü, ancak başka bir karineyle (konuyu bu anlamda açıklayan başka bir delilin varlığı ile) gerektirir. Bu yapı Mü’minun suresi 50 .ayette tanımlanan İsa peygamber ve annesinin yerleştirildiği yere çok uymaktadır. Benim görüşüm, onların yerleştirildiği yer burası yani Herodion dur. Not : İsa'nın doğduğu yer Bethany (Hurmalar şehri)' de olabilir! Doğrusunu Allah bilir. Hz. İsa (as)'ın Allah Katında diri olduğu ve ahir zamanda yeryüzüne yeniden gelecek olması hadislerde detaylı olarak yer almaktadır. En büyük ve güvenilir hadis kaynakları olarak kabul edilen Kütüb-i Sitte 'de, İmam Maliki'nin Muvatta'sında, İbn Huzeyme ve İbn Hibban'ın Sahih'lerinde, İbn Hanbel ve Tayalisi'nin Müsned 'lerinde Hz. DbbPV. CEVAP Kur’an-ı Kerim’e göre İsa aleyhisselam canlı değildir, Allah onun canını almıştır “Bir gün Allah şöyle dedi Ey İsa, seni vefat ettireceğim, seni kendime yükselteceğim, seni inkar edenlerden arındıracağım ve sana uyanları kıyamete kadar kafirlerden üstün kılacağım. Sonra dönüşünüz bana olacak. İşte o zaman ayrılığa düştüğünüz şeyler hakkında aranızda ben hükmedeceğim.” Âl-i İmrân, 3/55 “ İsa der ki Ben onlara, ancak bana emrettiğini söyledim. Benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah’a kuluk edin dedim. İçlerinde bulunduğum müddetçe onlar üzerine kontrolcü idim. Beni vefat ettirince artık onlar üzerine gözetleyici yalnız sen oldun. Sen herşeyi hakkıyla görensin.” Mâide, 5/117 Başka bir ayette ise Allah, peygamberi İsa’yı yahudilerin elinden kurtardığını bildirmiştir. Çünkü onlar onu çarmıha germek istiyorlardı. “ Ve Allah elçisi Meryem oğlu İsa’yı öldürdük demeleri yüzünden … Halbuki onlar onu ne öldürdüler, ne de astılar. Fakat öldürdükleri onlara İsa gibi gösterildi. Onun hakkında ihtilafa düşenler bundan dolayı tam bir kararsızlık içindedirler. Bu hususta zanna uymak dışında hiçbir bilgileri yoktur, ve kesin olarak onu öldürmediler. Bilakis Allah onu kendi katına yükseltmiştir. Allah büyük izzet ve hüküm sahibidir.” Nisâ, 4/157-158 İslam alimlerinin bir çoğu bu ayetteki “Allah onu kendi katına yükseltmiştir” ifadesine bakarak İsa aleyhisselamın ölmediğini ileri sürmüşlerdir. Onlara göre Allah, onu kudretiyle manevi semalardaki hususi mevkiine kaldırmış, kıyametten önce tekrar dünyaya gönderecektir. Halbuki yukarıda verilen ilk iki ayette Allah, İsa’nın öldüğünü açık bir şekilde bildirmiştir. Ayrıca ilk ayette de; “seni kendime yükselteceğim” ifadesi, “seni vefat ettireceğim” ifadesinden sonra geçmektedir “ Seni vefat ettireceğim ve seni kendime yükselteceğim.” Bu ayetten anlaşıldığı gibi Allah, eceli gelince İsa aleyhisselamı vefat ettirmiş ve onun ruhunu kendi katına almıştır. İsa aleyhisselamın kıyametten önce tekrar dünyaya geleceğini bildiren hadisler bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi şöyledir “Ruhum yed-i kudretinde olan Allah’a yemin ederim ki, Meryemin oğlu İsa, adil bir hakem olarak aranıza inecek, haçı kıracak, domuzu öldürecek, cizyeyi kaldıracak, İslamdan başka şeyi kabul etmeyecektir. Mal o kadar çok olacak ki, kimse dönüp de bakmayacaktır. Fakat bir secde, dünya ve dünyadaki her şeyden daha hayırlı olacaktır.” Buhârî, Enbiyâ, 50; Müslim, İman, 71; Tirmizî, Fiten, 54 Bu ve bunun gibi hadisler incelendiğinde hepsinin ana teması şudur İsa ve Mehdi gelecek, sıkıntı ve buhran içinde bocalayan müslümanları kurtaracaktır. Hatta başka bir hadiste “Su kabı su ile dolduğu gibi, yeryüzü barışla dolacaktır. Din birliği de olacak, artık Allah’tan başkasına tapılmayacaktır.” İbni Mâce, Fiten, 33 idafesi geçmektedir. Dikkat edilirse, İsa aleyhisselamın dünyaya tekrar geldiğinde yapacağı söylenen domuzu öldürme, haçı kırma, gayrimüslimlerden alınan cizyeyi kaldırma, herkesi müslüman yapma gibi şeylerin tek bir örneği dahi Kur’an’da yoktur. Ayrıca hiçbir peygamberin insanları zorla müslüman yapma görevi yoktur. Onların görevi sadece tebliğdir. Allah Teâlâ şöyle buyurur “Elçiye düşen sadece tebliğdir, o kadar.” Mâide, 5/99 “Eğer Rabbin dileseydi yeryüzündekilerin hepsi elbette iman ederlerdi. Sen, insanlara, inanıncaya kadar baskı mı yapacaksın?” Yunus, 10/99 “Dinde zorlama olmaz [1]. Doğru ile eğri birbirinden iyice ayrılmıştır. Her kim azgınları tanımaz [2], Allah’a inanırsa, en sağlam kulpa yapışmış olur. Onun kopması imkansızdır. Allah işitir, bilir.” Bakara, 2/256 Birçok İslam alimi, bu hadislerin sadece Kütüb-i Sitte meşhur altı hadis kitabı’de yer almalarını yeterli görmüşlerdir. Bu eserlerin müelliflerinin Buhârî, Müslim, Ebû Dâvûd, Nesâî, Tirmizî, İbn Mâce otoriteleri, bu rivayetlerin eleştirilmesinin önünde doğal bir engel oluşturmuştur. Bu tür hadislerin senedleri sahih olsa bile, bu iddialar metin yönünden Kur’an ile uyuşmamaktadır. Çünkü Allah, Kur’an-ı Kerim’de peygamberlerin birer müjdeliyici ve uyarıcı olduklarını bildirmektedir “Sen sadece bir uyarıcısın. Bu gerçeği seninle birlikte gönderdik ki müjdeler veresin ve uyarılarda bulunasın. Her ümmetin geçmişinde mutlaka bir uyarıcı bulunmuştur.” Fâtır, 35/23-24 “Eğer yüz çevirirlerse biz seni onların üzerine bekçi göndermedik. Sana düşen yalnız duyurmaktır..” Şûrâ, 42/48 “Eğer Rabbin dileseydi, yeryüzündekilerin hepsi iman ederlerdi. O halde sen, inanmaları için insanları zorlayacak mısın?” Yunus, 10/99 İsa aleyhisselamın kıyametten önce geleceğine inanmak, bir inanç konusu yapılmıştır. Halbuki bunu iddia eden alimler, ahad haberle inanç belirlenemeyeceğini söylerler. İsa’nın geleceğini bildiren hadisler ahad haberlerdir. Sonuç olarak müslümanların “nasıl olsa İsa gelecek, dünyayı kurtaracak” şeklinde bir beklentiye son vermeleri ve var güçleri ile İslam için çalışmaları gerekmektedir. Çünkü, Allah Teâlâ şöyle buyurur “Bir toplum, kendilerinde olanı değiştirmedikçe Allah, o topluma verdiğini değiştirmez.” Ra’d, 13/11 “Bilinsin ki; insan için kendi çalışmasından başka bir şey yoktur.” Necm, 53/39 Lütfen aşağıdaki linki de tıklayınız ________________________________________ [1]- Dinin özü imandır. İmanın temeli onu içten kabul etmek, yani kalp ile tasdiktir. Kalpteki tasdiki bir o kişi, bir de Allah bilir. Orası insanın en hür olduğu yerdir. Bu sebeple hiç kimse bir inancı kabule veya inkara zorlanamaz. Zorla ibadet de olmaz. Çünkü ibadet için niyet şarttır. Niyetin yeri de kalptir; kalpten yapılmayan niyet geçersizdir. Kimseye zorla niyet ettirilemeyeceğinden ibadet de yaptırılamaz. [2]- Yoldan çıkmışlara boyun eğmez. Değerli kardeşimiz, Hz. İsa’nın as öldürülmesiyle ilgili olarak Kur’an-ı Kerim'de şu iki ayet mevcuttur “Halbuki onu öldürmediler, onu salbetmediler asmadılar da. Onlara İsa gibi gösterildi. Aksine, Allah onu kendine yükseltmiştir." Nisa, 157-158 “Ey İsa, seni ancak ben öldüreceğim. Yani, seni inkârcıların öldürmesinden koruyacağım. Ve seni kendi ecelinle öldüreceğim. Seni kendime yükselteceğim. İnkârcılardan temiz kılacağım.” Âl-i İmran, 3/55 Bu iki ayet üzerinde tefsir alimlerinin yaptıkları farklı yorumlardan çıkan sonucu aktarmak istiyorum Birinci ayette Yahudilerin çarmıha gererek öldürdükleri şahsın as. olmadığı, ona benzetilen bir başka kişiyi öldürdükleri açıkça beyan edilmektedir. Tefsir alimlerinin çoğunluğu, "onun öldürülmeyip Allah’a yükseltildiğinden" hareket ederek, bedeniyle birlikte dördüncü kat semada yaşadığını ifade etmişlerdir. Bu noktada iki ayrı görüş ortaya konulmuş bulunuyor. Birisi, semaya yükseltilmesini müteakip ölümü tattığı, ikincisi ise kıyamete kadar bu hal üzere bekleyip kıyamete yakın tekrar yere ineceği ve bu inişten sonra öleceği. Bu ikinci şıkkı akıllarına sığıştıramayanlar işi münakaşa ortamına çeker, bunun olamayacağını, yıldızlar aleminin çok ötesindeki dördüncü kat semada bir insanın canlı olarak kalamayacağını savunurlar. Bu noktada şunu söylemeden geçemeyeceğim Cenab-ı Hak insan ruhunu yerde iken de semalara yükseldiğinde de atmosfersiz yaşatır; yeme ve içmeye muhtaç olmaksızın hayatını devam ettirir. Ruh için ve melekler için koyduğu bu kanunu, Hz. İsa’nın semaya ref’edilen bedeni için de icra etse, buna kim ve hangi mantıkla karşı çıkabilir? Nitekim, tefsirlerde onun bedeninin “yeme, içme, şehvet ve sair alakalardan kurtarılmış olarak meleklerin karargâhı bir makama yükseltildiği” önemle vurgulanır. İkinci ayette, gelecek zaman kullanılmıştır. Bu ayete göre de onun ölmüş olduğu kesin değildir, ancak kıyametten önce mutlaka ölümü tadacaktır. Bunun ne zaman vuku bulacağı ise ayette açıkça ifade edilmemiştir. Azınlıkta kalan bazı tefsir alimleri de Hz. İsa’nın as. öldürüldüğünü ve semaya ref’ edildiğini ifade etmişlerdir. Ayette kesinlik olmadığına göre, bu konuda Kur’an'ın birinci tefsiri olan hadislere müracaat edilecektir. Sahih hadislerde Hz. İsa’nın yeryüzüne döneceği ve Hıristiyanlığı hurafelerden temizleyip İslam’a tabi kılacağı ifade edilmiştir. Şu var ki, bu inişin keyfiyeti hakkında da yine iki ayrı görüş ortaya çıkmıştır. Birincisine göre, Hz. İsa as. bedeniyle beraber dünyaya dönerek görevini yapacak, sonra ruhu kabz edilerek ölümü tadacaktır. İkinci görüşe göre ise, onun ahir zamanda yer yüzüne inmesi, İslâmiyetle amel etmesi ve ümmetini teslis akidesinden kurtarıp tevhide davet etmesi ruhanî bir hadisedir, ruhun bir beden şeklinde temessülüdür ve manevi bir tasarruftur. Her iki halde de, bu inişi herkes görecek değildir. Kendisi belki de bir din adamı görünümünde Hıristiyanlığı hurafelerden temizleyecek, yani İslam inancıyla buluşturacaktır. Her fani gibi o da sonunda ruhunu Rabbine teslim edecek ve diğer peygamberler gibi o da yeniden dirilmeyi ve mahşeri bekleyecektir. Bilindiği gibi, Kur’an'ın bir kısım ayetleri muhkem, bir kısmı ise müteşabihtir. Mesela, “O doğurmamış ve doğmamıştır.” İhlas, 112/3 “Allah’ın çocuk edinmesi olur şey değildir.” Meryem, 19/35 “Hiçbir şey onun misli gibi değildir.” Şura, 42/11. ayetleri muhkemdir. Yani, kesin hüküm ifade ederler, bunlarda tevilin ve farklı yorumların yeri yoktur. “Meryem oğlu İsa ancak Allah’ın elçisi ve kelimesidir. Onu Meryem’e ilka etmiştir ve ondan bir ruhtur.” Nisa, 4/171 ayeti ise müteşabihtir. Hz. İsa’nın as. Allah’ın bir kelimesi olması, babasız bir şekilde doğrudan “Kün Ol” emriyle yaratılmış olduğu şeklinde yorumlanmış ve keza “Ondan bir ruh olması “ da bir teşrif, yani Allah’ın ruha bir iltifatı olarak kabul edilmiştir. Nitekim, Enbiya suresinde, "Ona Meryem’e ruhumuzdan üflemiş, onu da oğlunu da alemler için bir mucize kılmıştık." buyrulur. Ayette geçen ruhumuzdan’ ifadesinde de bir teşrif, bir iltifat söz konusudur. Cenabı Hak, "size denizimden balıklar, toprağımdan meyveler, güneşimden ziya ihsan ettim" buyursaydı, bu ifadeleri denize, toprağa ve güneşe bir iltifat olarak anlamamız gerekirdi. Ruhumuzdan ifadesi de “ruh denilen mahlukumuzdan” şeklinde anlaşılacaktır. Üstad Bediüzzüman Hazretleri, “Muhakemat” adlı eserinde Müteşabih hadislerden “Ben ve kıyamet şu iki parmak gibiyiz.” hadisine yer verir ve şu önemli açıklamayı yapar “Şimdi bu hadis, üç kaziyeyi mutazammındır Birincisi Bu kelam Peygamber’in kelamıdır… İkincisi Kelamın manayı muradı hak ve sadıktır… [Yani bu hadisle Allah Resulü asm. ne kastetmişte o mana doğrudur.] Üçüncü kaziye Bu kelamda murad budur. ... Yani, bu hadiste kastedilen mana budur. Bu üçüncü kaziyede ihtilafat feveran ederler. … Yani, farklı görüşler bu üçüncü maddede ortaya çıkar." Konunun devamında, ilk iki şıkkın kabul edilmesi halinde üçüncü şıkta ortaya çıkan ve bir içtihada dayanan farklı görüşlerin insanı küfre götürmeyeceği ifade edilir. Ve sonunda bu kaziyenin ayetler için de geçerli olduğu vurgulanır. Bu ölçüye göre, bir kişi, Hz. İsa’nın göğe yükseltilmesiyle ilgili ayetleri ve Onun tekrar yeryüzüne dönüp tevhit davasına hizmet edeceği yolundaki hadis-i şerifleri kabul etmekle birlikte, bu iki olayın da cismen değil, ruhen olabileceğine inansa, bu kişi ayet ve hadise karşı çıkmakla itham edilemez. Ancak kendisinin yanlış teviller yaptığı söylenebilir. Peygamberimiz asm, son peygamber olduğuna göre Hz. İsa’nın yer yüzüne inişi “risalet” yani peygamberlik yönüyle değil, “velayet” cihetiyle olacaktır. Bilindiği gibi her peygamber Allah’ın kulu ve elçisidir. Onların kulluk yönleri velayet, hak ve hakikati insanlara tebliğ etme görevleri ise risalet cihetleridir. Kaldı ki, bu iniş herkesçe görülüp bilinecek bir olay da değildir. Ancak İslam’ın tevhit inancını kendilerine tebliğ ettiği belli sayıda kişiler onun Hz. İsa as. olduğunu bileceklerdir. Konunun önemli bir yönü de şudur Bu asrın yapısı ancak böyle bir gelişe uygundur. Allah, Hakîm’dir. Hikmeti gereğince Hz. İsa’yı as. peygamberlerin en mükerremi olan Hz. Muhammed asm.’e bu şekilde manen ümmet edecek, İslamiyet’e Onun asm maiyetinde hizmet ettirecektir. İlave bilgi için tıklayınız - Hz İsa öldü mü? Hz İsa'nın kardeşi var mı? Selam ve dua ile...Sorularla İslamiyet Hz. İsa hakkında merak edilip araştırılan çeşitli konular vardır. Bunların başında nerede doğduğu, babasının kim olduğu, mucizeleri, Kuran’da geçip geçmediği, neden çarmıha gerildiği, çocuğu olup olmadığı İsa’nın nerede doğduğu merak edilen konulardan birisi olmuştur. Kaynaklara göre Hz. İsa, Yahudiye eyaletindeki Beytüllahim şehrinde dünyaya İsa Mucizeleri Nelerdir?Hz. İsa, Kana'daki düğün ziyafetinde suyu şaraba çevirdiğinde, İncil yazarı Yuhanna'nın dediği gibi ilk "mucizevi alameti"ni gerçekleştirdi. Hz. İsa'nın su gibi fiziksel unsurlar üzerindeki doğaüstü kontrolünü gösteren bu mucize, Hz. İsa'nın Tanrı'nın Oğlu olarak görkemini ortaya çıkardı ve onun kamu hizmetinin başlangıcını işaret etti. Hz. İsa'nın en şaşırtıcı mucizelerinden bazıları, insanları ölümden diriltmek, körleri yeniden görmek, cinleri kovmak, hastaları iyileştirmek ve su üzerinde yürümekti. Bu doğaüstü sevgi ve güç eylemleri insanları Hz. İsa'ya çekti, onun ilahi doğasını ortaya çıkardı, kalpleri kurtuluş mesajına açtı ve birçoklarının Tanrı'yı ​​yüceltmesine neden oldu. Ayrıca, Mesih'in doğa üzerinde bulunan mutlak otoritesini ve sınırsız olan merhametini göstermiş oldular. Hep birlikte, onun gerçekten vaat edilen Mesih olduğunu İsa’nın Babası Kimdir?Hz. İsa’nın babasının kim olduğu merak edilen konuların arasına girmeyi başarmıştır. Hz. İsa'nın gerçek babasının kim olduğu bilinmese de üvey babası Hz. Yusuf olarak İsa Neden Çarmıha Gerildi?Hz. İsa’nın neden çarmıha gerildiği araştırılan bir konu olmuştur. Kutsal kitabımız olan Kur’an-ı Kerim’e göre Hz. İsa hiçbir zaman çarmıha gerilmemiştir ancak Allah tarafından göğe İsa’nın Çocuğu Var Mı?Hz. İsa’nın çocuğunun olup olmadığı pek çok insanın merak edip araştırdığı bir konu olmuştur. Hz. İsa, hiç evlenmeden ve çocuk yapmadan göğe yükseldiğinden dolayı Hz. İsa’nın çocuğu İsa Dünyaya Geri Gelecek Mi?Hz. İsa’nın dünyaya geri gelip gelmeyeceği insanlarımızı meraklandıran bir konudur. Hz. İsa’nın dünyaya geri gelip gelmeyeceği ile ilgili herhangi bir ayet bulunmasa da bazı hadislerde kıyametten önce dünyaya geleceği ve bir süre kalıp vefat edeceği İsa Hangi Dinin Peygamberidir?Hz. İsa’nın hangi dinin peygamberi olduğu araştırılan konuların arasındadır. Hz. İsa semavi bir din olan Hristiyanlık dininin peygamberi olarak İsa Kaç Yaşında Öldü?Hz. İsa’nın kaç yaşında ölmüş olduğu insanları meraklandıran konulardan birisidir. Hz. İsa’nın 33 yaşında çarmıha gerilerek öldürüldüğü söylense de bizim kitabımız olan Kur’an-ı Kerim’e göre Hz. İsa hiçbir zaman çarmıha gerilmemiş ve dolayısı ile ölmemiştir. Hz. İsa Kur’an’da Geçiyor Mu?Hz. İsa’nın Kur’an’da geçip geçmediği pek çok insanın araştırdığı bir konudur. Hz. İsa Peygamber kutsal kitabımız olan Kur’an-ı Kerim’in tam 25 yerinde geçmektedir. 27 Kasım 2006 1835 aslan33 Şube Müdürü SEVGİLİ OSMANLI YAZINIZ..Ayrıva Hz. İsanın ölmediğine dari bir çok hadisi şerifte vardır...Ehli Sünnet alimlerinin çoğunluk görüşü ve ittifakı Hz. İsanın ölmediği yolundadır... bu durum bugünde aynı şekilde kabul görmüştür...velhası, Hz. İsa Allah katına yükseltilmiştir... Ve kıyamete yakın bir zaman da Peygamberimiz Muhammed Mustafa Sav in şeriatı ile yenidem yeryüzüne inecek, ve yaşam onunla birlikte sona erecektir...Ehli Sünnet görüşü budur...PEKİ KIYAMETE YAKIN ZAMNDA HZ İSA NIN GELECEGİNE DAİR KURAN AYETİ VARMI .LÜTFEN KURAN DISI SEYLEERİ DELİL OLARAK SUNMAYIN 27 Kasım 2006 1840 aslan33 Şube Müdürü SEVGİLİ İBNİ ABİDİN SİZİN SUNDUGUNZUA AYET NİSA 157 159...And olsun, Kitap Ehlinden, ölmeden önce ona inanmayacak kimse yoktur. Kıyamet günü, o da onların aleyhine şahit olacaktır. Nisa Suresi, 159Bu ayette de dikkat edilirse, yine Hz. İsa gelecek diye bir anlam ya da ima yoktur. Sadece Kitap ehlinden olanların ölmeden önce ona inanacaklarını bizlere bildirmektedir. Bu ayetten yola çıkarak Kitap ehlinin ölmeden önce Hz. İsa?ya inanması ancak onun gelmesiyle olur. Öyle ise Hz. İsa gelecektir gibi yorumlar yapmak yanlıştır. Burada ayette olmayan bir şart ortaya atılmış ve açıkça ayetin anlamı kere ayette Kitap Ehli?nden olanların kıyamete yakın bir zamanda Hz. İsa?ya iman edeceklerine dair bir ifade yoktur. Bu ayette tüm Kitap Ehli kastedilmektedir. Ayrıca ölümlerinden önce Kitap Ehli?nin iman etmeleri için Hz. İsa?yı görmeleri gibi bir şart da ayete göre söz konusu değildir. Hz. İsa?nın sağlığında bile onu görüp kitap ehlinden iman etmeyen bir çok kişi olmuş ve hatta onu öldürmeye bile olsa olsa böyle olur mantığıyla bu sonuç çıkartılmış, Kuran?da bildirilen dışında ön yargıyla ulaşılmış bir iddiada ayetin devamı dikkatli okunduğunda çok önemli bir gerçek ortaya çıkacaktır. Hz. İsa ölümlerinden önce kendisine iman edenlerin hakkında kıyamet günü aleyhlerinde şahitlik yapacaktır. Bu ayetin Arapça metninde ?aleyhim? ifadesi geçmektedir. ?Aleyhim? kelimesinin ?onların üzerine? veya ?aleyhlerine? anlamları vardır. Bu kelime şahitik yapmak fiiliyle kullanıldığında bu şahitliğin olumsuz olduğu yani aleyhlerine olduğu anlaşılmaktadır. Kuranda bu iki kelimenin geçtiği ayetlere bakıldığında bu anlaşılacaktır. ÖrneğinSonunda oraya geldikleri zaman, işitme, görme duyuları ve derileri kendi aleyhlerine şahitlik edecektir. Fussilet Suresi ? 20 Ayetin devamıyla düşünüldüğünde kitap ehlinde ölümlerinden önce Hz. İsa?ya iman edenlerin imanının makbul bir iman olmadığı anlaşılmaktadır. Aksine Hz. İsa onların aleyhlerine şahitlik yapacaktır. Bu iman Firavun?un imanı gibi kabul edilmeyen bir imandır. Üstelik burada söz edilen kitap ehli kıyamet gününe yakın olanlar değil Hz. İsa?dan sonra yaşayan tüm kitap ehlini kapsar. Bunların hepsi ölümlerinden önce Hz. İsa?nın Allah?ın elçisi olduğuna iman etmektedirler. Fakat ölüm anından önce olan bu iman makbul bir iman değildir. Hesap günü İsa onlardan şikayetçi olacaktır. Yukarıdaki ayetin önce ve sonrası okunduğunda burada kitap ehlinden Yahudilerin eleştirildiği ayete başına dönersek bu ayetin neresinde Hz. İsa tekrar yeryüzüne gelecek şeklinde bir anlatım yada ima vardır? Neye dayanarak böyle bir sonuç çıkarılmaktadır? Görüleceği gibi bu iddia sadece bir vehimdir ve bu yanlış yorumlar Kuran?a ait değildir. 27 Kasım 2006 2152 doğugüneşi Şef Hz. İsa'nın tekrar yeryuzune ineceğini soyleyenler...neden Hz .İsa? sizce Hz. İsa mı daha buyuk bir peygamber yoksa Hz. Muhammed mi?? Allah bu alemi hZ. Muhammed'in yüzü suyu hürmetine yaratmadı mı? ...misyonerlerin müslmanları kandırmak için en çok bahsettikleri konu budur..çünkü bu konu islamın yumuşak karnıdır..misyonerlere prim vermeyelim..araştırıp konuşalım.. 27 Kasım 2006 2202 ünyeli52 Müsteşar Yardımcısı İsa Mesih'in ne zaman geleceğini bizlerin bilmesi yada kesin bir zaman vermesi mümkün olamaz çünkü bunu Tanrı'dan başka kimse bilemez. Bizler ancak konuyla ilgili İncilde anlatılanlara göre Mesihin gelişinin nasıl olabileceği konusunda bilgi sahibi olabiliriz. Çok kapsamlı olan bu konuda pek çok ayet verilebilir. Ancak Mattata 24. bölüm sorduğunuz soruya en iyi şekilde cevap vermektedir. Kitabı Mukaddes/İncil/Matta 24. Bölüm de İsa Mesih gelişini şu sözlerle bize bildiriyor! 3 İsa, Zeytin dağında otururken öğrencileri yalnız olarak yanına geldiler. "Söyle bize" dediler, "bu dediklerin ne zaman olacak, senin gelişini ve çağın bitimini gösteren belirti ne olacak?" Matta 244 İsa onlara şu karşılığı verdi "Sakın kimse sizi saptırmasın! Matta 245 Birçokları, `Mesih benim' diyerek benim adımla gelecek, birçok kişiyi saptıracaklar. Matta 246 Savaş gürültüleri, savaş haberleri duyacaksınız. Korkmayın sakın! Bunların olması gerek, ama bu daha son demek değildir. Matta 247 Ulus ulusa, devlet devlete savaş açacak; yer yer kıtlıklar, depremler olacak. Matta 248 Bütün bunlar, doğum sancılarının başlangıcıdır. Matta 249 "O zaman sizi sıkıntıya sokacaklar ve öldürecekler. Benim adımdan ötürü tüm uluslar sizden nefret edecek. Matta 2410 O zaman birçok kişi imandan sapacak, birbirlerini ele verecek ve birbirlerinden nefret edecekler. Matta 2411 Birçok sahte peygamber türeyecek ve bunlar birçok kişiyi saptıracak. Matta 2412 Kötülüklerin çoğalmasından ötürü birçoklarının sevgisi soğuyacak. Matta 2413 Ama sonuna kadar dayanan kurtulacaktır. Matta 2414 Göksel Egemenliğin bu müjdesi tüm uluslara bir tanıklık olmak üzere bütün dünyada duyurulacak, ve son o zaman gelecektir. Matta 2415-16 "Danyal peygamberin sözünü ettiği yıkıcı iğrenç şeyin kutsal yerde dikildiğini gördüğünüz zaman okuyan anlasın, Yahudiye'de olanlar dağlara kaçsın. Matta 2417 Damda olan, evindeki eşyalarını almak için aşağı inmesin. Matta 2418 Tarlada olan, abasını almak için geri dönmesin Matta 2419 O günlerde gebe olan, çocuk emziren kadınların vay haline! Matta 2420 Dua edin ki, kaçışınız kışa ya da Sept gününe rastlamasın. Matta 2421 Çünkü o günlerde öyle korkunç bir sıkıntı olacak ki, dünyanın başlangıcından bu yana böylesi olmamış, ondan sonra da olmayacaktır. Matta 2422 O günler kısaltılmamış olsaydı, hiç kimse kurtulamazdı. Ama seçilmiş olanlar uğruna o günler kısaltılacak. Matta 2423 Eğer o zaman biri size, `İşte Mesih burada', ya da `İşte şurada' derse, inanmayın. Matta 2424 Çünkü sahte mesihler, sahte peygamberler türeyecek; bunlar büyük mucizeler ve harikalar yaratacaklar. Öyle ki, ellerinden gelse, seçilmiş olanları bile saptıracaklar. Matta 2425 İşte size önceden söylemiş bulunuyorum. Matta 2426 "Bunun için size, `İşte Mesih çölde' derlerse gitmeyin. `Bakın, iç odalarda' derlerse inanmayın. Matta 2427 Çünkü İnsanoğlu'nun gelişi, doğuda çakıp batıya kadar her taraftan görülen şimşek gibi olacaktır. Matta 2428 "Leş neredeyse, akbabalar oraya üşüşecek. Matta 2429 "O günlerin sıkıntısından hemen sonra, `Güneş kararacak, ay ışığını vermez olacak, yıldızlar gökten düşecek ve göksel güçler sarsılacak.' Matta 2430 "O zaman İnsanoğlu'nun belirtisi gökte görünecek. Yeryüzündeki bütün halklar ağlayıp dövünecek, İnsanoğlu'nun gökteki bulutlar üzerinde büyük güç ve görkemle geldiğini görecekler. Matta 2431 Kendisi, güçlü bir borazan sesiyle meleklerini gönderecek ve onlar, O'nun seçtiklerini, göklerin bir ucundan öbür ucuna kadar dört yelden alıp bir araya toplayacaklar. Matta 2432 "İncir ağacından ders alın! Dalları filizlenip yapraklarını sürünce, yaz mevsiminin yakın olduğunu anlarsınız. Matta 2433 Aynı şekilde, bütün bunların gerçekleştiğini gördüğünüzde bilin ki, İnsanoğlu yakındır, kapıdadır. Matta 2434 Size doğrusunu söyleyeyim, bütün bunlar olmadan bu kuşak[] ortadan kalkmayacak. Matta 2435 Gök ve yer ortadan kalkacak, ama benim sözlerim asla ortadan kalkmayacaktır. Bilinmeyen gün ve saat 1726-30,34-36 Matta 2436 "O günü ve saati, ne gökteki melekler, ne de Oğul bilir; Baba'dan başka kimse bilmez. Matta 2437 Nuh'un günlerinde nasıl olduysa, İnsanoğlu'nun gelişinde de öyle olacak. Matta 2438 Nuh'un gemiye bindiği güne dek, tufandan önceki günlerde insanlar yiyip içiyor, evlenip evlendiriliyorlardı. Matta 2439 Tufan gelinceye, hepsini süpürüp götürünceye dek başlarına geleceklerden habersizdiler. İnsanoğlu'nun gelişi de öyle olacak. Matta 2440 O gün tarlada bulunan iki kişiden biri alınacak, biri bırakılacak. Matta 2441 Değirmende buğday öğüten iki kadından biri alınacak, biri bırakılacak. Matta 2442 "Bunun için uyanık kalın. Çünkü Rabbinizin geleceği günü bilemezsiniz. Matta 2443 Ama şunu bilin ki, ev sahibi, hırsızın gece hangi saatte geleceğini bilse, uyanık durur, evinin soyulmasına fırsat vermez Matta 2444 Bunun için siz de hazır olun! Çünkü İnsanoğlu, ummadığınız bir saatte gelecektir. Matta 2445 "Efendinin, hizmetkârlarına vaktinde yiyecek vermek için üzerlerinde yetkili kıldığı güvenilir ve akıllı köle kimdir? Matta 2446 Efendisi eve döndüğünde işinin başında bulacağı o köleye ne mutlu! Matta 2447 Size doğrusunu söyleyeyim, efendisi onu tüm malının üzerinde yetkili kılacak. Matta 2448-51 Ama o köle kötü olur da kendi kendine, `Efendim gecikiyor' der ve yoldaşlarını dövmeye başlarsa, sarhoşlarla birlikte yiyip içerse, efendisi, onun beklemediği bir günde, ummadığı bir saatte gelecek, onu şiddetle cezalandıracak ve ikiyüzlülerle bir tutacak. Orada ağlayış ve diş gıcırtısı olacaktır 27 Kasım 2006 2223 aslan33 Şube Müdürü BOZULMUS VE ALLAHIN KABUL ETMEDİGİ AYETLERİ SİZ NASIL KABUL EDİYORSUNUZ ÜNYELİ BEY..tek kitap suan kuran incil dogru olsa idi kuran gelmezdi zaten 28 Kasım 2006 0628 ibniabidin Kapalı ünyeli52SEN NAPARSIN??? 28 Kasım 2006 0637 ibniabidin Kapalı aslanov33 BAK SENİN GİBİLER İÇİN EFENDİMİZ NE BUYURMUŞCebrail Aleyhisselam, Peygamberimiz Aleyhisselama Kur'ân-ı Kerîmle indiği gibi, sünnet ile de inerdi. [125]Peygamberimiz Aleyhisselam"İyi biliniz ki; bana Kitab ve onunla birlikte bir o kadar daha verildi!" buyurmustur. [126]Yine Peygamberimiz Aleyhisselam"Haberiniz olsun ki; Resûlullahın da, Allah'ın Kur'ân'da haram kıldıkları kadar haram kıldığı şeyler vardır. [127]Çok sürmez, [128] kamı tok. [129] koltuğuna kurulmuş bir adama hadislerimden bir hadis söylenirde, o'Bizim yanımızda ve sizin aranızda Yüce Allah'ın Kitabı var! [130] Size Kitabullah yeter! Onda helâl bulduğunuz şeyi helâl olarak kabul ediniz, onda haram bulduğunuz şeyi haram olarak kabul ediniz! [131] Biz de onda helâl bulduğumuz şeyi helâl sayarız, haram bulduğumuz şeyi haram sayarız' der. [132]Sakın! Herhangi birinizi, koltuğuna kurulmuş olduğu halde kendisine erişeni[133] hadislerimden birşey, [134] yapılmasını emr veya ondan nehy ettiğim bir emrim hakkında [135]'Ben bunu bilmiyorum, tanımıyorum! [136] Biz bunu bilmiyoruz! Biz ancak Kitabullahta bulduğumuz şeye uyanz! [137] Biz bunu Kitabullahta bulamadık! [138] İşte Kitabullah! Yok onda bu! Biz, Kitabullahta bul­duğumuza göre amel ederiz, aksi takdirde hayır!'[139] der bir tutumda bulmayayım!İyi biliniz ki; Resûlullahın haram kıldığı şey, Allah'ın haram kıldığı şey gibidir! [140]Ben ne helâli haram, ne de haramı helâl kılarım. [141][125] Dârimî, c. 1, s. 117.[126] Ebu Dâvud, c. 4, s. 200.[127] İbn Mâce, s. 6.[128] Ahmed, c. 4, s. 131 , E bu Dâvud, c. 4, s. 200, İbn Mâce, c. 1, s. 6, Dârimî, c. 1, s. 111, Hâkim, c. 1, s. 109, Begavf, Mesâbih, Ahmed, c. 4, s. 131, Ebu Dâvud, c. 4, s. 200, Begavf, c. 1, Ahmed, c. 4, s. 132, İbn Mâce, c. 1, s. 6, Dârimî, s. 117, Hâkim, s. 109.[131] Ahmed, c. 4, s. 131, Ebu Dâvud, c. 4, s. 200.[132] Ahmed, c. 4, s. 132, İbn Mâce, c. 1, s. 6, Dârimî, s. 117, Hâkim, s. 109.[133] Ahmed, c. 6, s. 8, Ebu Dâvud, c. 4, s. 200, İbn Mâce, c. 1, s. 7, Hâkim, c. 1, s. 108, Begavf, c. 1, s. 1 3.[134] Ahmed, c. 6, s. 8.[135] Ebu Dâvud, c. 4, s. 200, İbn Mâce, , s. 6, Hâkim , c. 1, s. 1 08, Begavf, c. 1, s. 13.[136] İbn Mâce, s. 6, Hâkim, , Begavf, s. 13.[137] Ebu Dâvud, c. 4, s. 200, İbn Mâce, c. 1, s. 7, Hâkim, c. 1, s. 107, Begavf, c. 1, s. 13.[138] Ahmed, c. 6, s. 8.[139] Hâkim, c. Ahmed, c. 4, s. 132, Ebu Dâvud, c. 4, s. 200, İbn Mâce, c. 1, Hâkim, s. 108.[141] Ahmed, c. 4, s. 326, Müslim, c. 4, s. 1903, Ebu Dâvud, c. 2, s. sünnete başvurmaları, uymaları Yüce Allah'ın emri Kerîm'de bu hususta şöyle buyurulur"Ey iman edenler! Allah'a itaat ediniz, Peygambere ve sizden olan emir sahiplerine de itaat ediniz!Birşey hakkında çekiştiğiniz zaman-eğer Allah'a ve ahi ret gününe inanıyorsanız-hemen onu Allah'a ve Peygambere döndürünüz! Bu, hem hayırlı, hem de netice itibarıyla daha güzeldir!" Nisa 59"Sizden olan emir sahipleri," din âlimleri ve fakihler demektir."Allah'a ve Resûlullaha itaat" da, Kitab ve sünnete tâbi olmak demektir. [144]"Peygamber'e itaat eden, Allah'a itaat etmiştir." N isa 80"..Peygamber size ne verdiyse onu alınız! Size neyi yasakladıysa ondan da sakınınız. Allah'tan korkunuz! Çünkü, Allah'ın azabı çetindir!" Haşr 7"Andolsun ki, Resûlullahta sizin için, Allah'ı ve ahiret gününü ummakta olanlar için, Allah'ı çok anan­lar için güzel bir imtisal numunesi vardır." Ahzâb 21Peygamberimiz Aleyhisselam da, hadis-i şeriflerinde"Ben size neyi emretmişsem onu alınız! Sizi neden nehyetmişsem ondan da sakınınız!" [145] buyur­muşlardır.[146][144] Dârimî, c. 1, s. 63, Ta ben, Tefsir, c. 5, s. 147.[145] Ahmed, c. 2, s. 242, İbn Mâce, c. 1 , s. 3.[146] M. Asım Köksal, İslam Tarihi, Köksal Yayıncılık 8/ BURADA YAZDIKLARIMSÜNNETE UYDURMA,SÜNNET KORUNMAMIŞTIRDİYENLERE GEREKLİ VE YETERLİ CEVAPTIR 21 Nisan 2007 1930 merveeeee Kapalı TAM SAÇMALAMIŞ YA 21 Nisan 2007 1933 ouysal1983 Kapalı kim?? 24 Nisan 2007 0011 fakirmolla Aday Memur çok afedersiniz amma kendinizi niye cehil ve dostları kainatın efendisini görmedimi!gördü ama birşey değişmedi. unutmayın küfür tek AN dan delil isteyenler namazın kılınış adabı kur anda yok ne yapalım namazımı terk sünnetemi bakalım,orda yoksa icma i ümmet,yoksa kıyası fukaha yamı VAHHABİLERİN yaptığı gibi KUR AN mealinin haricini red mi edelim? 24 Nisan 2007 1112 muhammedebrar Yasaklı Maide Suresi 117. ayeti "Ben onlara bana emrettiklerinin dışında hiç bir şeyi söylemedim. O da şuydu 'Benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah'a kulluk edin.' Onların içinde kaldığım sürece, ben onların üzerinde bir şahidim. Beni vefat ettirince, üzerlerindeki gözetleyici Sen'din. Sen her şeyin üzerine şahid olansın." 117Enbiya Suresi 34. ayeti "Senden önce hiç bir beşere ölümsüzlüğü vermedik; şimdi sen ölürsen onlar ölümsüz mü kalacaklar?" Bu iki ayete iman eden her müslümana göre Hz. İsa her insan gibi ölmüştür. Ve bir daha dünyaya geri aksine bir inanç tahrif olmuş İncil inancıdır ve Kur'ana aykırıdır. Ölümsüz olan sadece Allahtır. Kendi uydurduğunuz şeyleri din diye dayatmak sapıklıktır. Çünkü Hak Kur'an'ın dışındaki her şey batıldır, sapıklıktır. Bunu ister Said Nursi söylesin, ister bir başkası söylesin farketmez. 24 Nisan 2007 1228 msen Aday Memur ölmemiştir yahudiler onu öldürecekleri sırada Cenab-ı Hak Yahudilerden birini benzetmiş ve göğe yükseltmiş benzeyen yahudi ise hristiyanlar ise onu öldü bilirler. 24 Nisan 2007 1240 muhammedebrar Yasaklı msen kardeş; Hristiyanlar isayı Allahın oğlu Tanrıolarak kabul ettiklerinden ölmediğine, yaşadığına iman söylediğiniz o ayeti Kur'an bütünlüğünde anlarsan meselenin doğrusunu öğrenmiş ayete göre yahudiler öldürememişlerdir. Fakat Allah Hz. İsayı yahudilerin ellerinden kurtarmış ve daha sonra eceli geldiğinde canını almış yani vefat ettirmiştir. 24 Nisan 2007 1907 bilalim Yasaklı YAV KARDEŞİM ÖLSE NE OLUR ÖLMESE NE OLUR..BIRAKIN BU İŞLERİ DE MEZARA HAZIRLANIN..HZ İSA NIN KIYAMETİ KOPMUŞ SİZ KENDİ KIYAMETİNİZE BAKIN.. Toplam 34 mesaj Aradığınız kelime sarı renk ile işaretlenir. Yazı boyutu WhatsApp Yazıcı Hazret-i İsa ölmedi, göğe kaldırıldı Sual Hazret-i İsa öldürüldü mü yoksa göğe mi kaldırıldı? CEVAP İsa aleyhisselam öldürülmedi, göğe kaldırıldı. Allahü teâlâ, Nuh aleyhisselamı tufandan, İbrahim aleyhisselamı ateşten kurtardığı gibi, İsa aleyhisselamı da, yahudilerin elinden kurtarmış, Hazret-i İsa’ya ihanet ederek bulunduğu yeri haber veren, yahudi casusu bir münafığı, Hazret-i İsa’ya benzeterek onu öldürtmüştür. Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki Yahudiler, İsa’yı öldürmek için, tuzak kurdular; Allah da onların tuzaklarını bozdu. Allah, tuzak kuranların, hilekârlığa karşı ceza verenlerin, en güçlüsü, en hayırlısıdır. [Al-i İmran 54] Allah buyurmuştu ki Ey İsa, seni nezdime yükselteceğim [Al-i İmran 55] Allah’ın resulü Meryem oğlu İsa’yı öldürdük dedikleri için yahudileri lanetledik. Onlar İsa’yı öldürmediler, asmadılar da. Öldürülen, kendilerine İsa gibi gösterildi. [Nisa 157] Doğrusu Allah onu [İsa aleyhisselamı] kendi nezdine kaldırmıştır. [Nisa 158] Sual İsa aleyhisselamın öldüğü Al-i imran suresinin 55. âyetinde yazmıyor mu? CEVAP Ziyaulkulub Cevap veremedi kitabında diyor ki Al-i imran suresinin mealen buyuruldu ki [Hatırla ki] Allah, İsa’ya muhakkak ben seni yerden [en mükemmel şekilde] alıp, meleklerin makamına yükselteceğim [dedi] Bu lafız sıfattır, Müteveffike yani seni öldüreceğim manasına değildir. [El-müncid lügat kitabında teveffa kelimesine Hakkını tam olarak almak manası verilmiştir. Bu, şanına layık olanı vermek demektir. Öldürmek manasında mecazen kullanılmaktadır.] Yani bu âyet-i kerimenin meali, Ben seni öldürürüm ve yükseltirim demek değil, Ben senin şanına layık olanı yaparım, meleklerin makamına yükseltirim demektir. Allahü teâlâ dilerse yükseltir. Allahü teâlâ, İsa aleyhisselamı yükseltmeyi dilemiş ve yükseltmiştir. Yahudiler tarafından öldürülmesini dilememiş ve çarmıha başkasını gerdirmiş, Onu öldürtmemiştir. Bunun için, bazı tefsir âlimleri teveffi kelimesine almak manasını verip, Yahudilerin katlinden hıfz etmek için, yerden seni kâmilen alır kabz ederim meali ile tevil etmişlerdir. Sual Polonyalı Yahudi dönmesi M. Esed’in, internetteki şu suallerine bir cevap verir misiniz? 1- İsa'nın tekrar dünyaya gelmesi, Kur’an ile çelişmiyor mu? Son peygamber olan Muhammed'den sonra İsa gelemez. Eğer gelirse son peygamber İsa olmaz mı? Eğer İsa peygamber olarak gelmeyecek denirse, o zaman da İsa’nın peygamberliği inkâr edilmiş olmaz mı? CEVAP Bir Müslüman, İsa veya Muhammed diye konuşmaz. Aleyhisselam der veya en azından hazret kelimesini kullanır. Bu ifadeler dönmemiş olduğunu, yani Yahudiliğe devam ettiğini göstermez mi? Hazret-i İsa son peygamber olarak değil, son peygamber Muhammed aleyhisselamın dinine hizmet etmek üzere peygamber olarak gelecektir. Bir peygamber, başka peygamberin dinini yayabilir. Mesela Harun aleyhisselam, Musa aleyhisselamın dinini, Yahya aleyhisselam Hazret-i İsa’nın dinini yaymak üzere peygamber olarak gönderilmiştir. Sual 2- İsa gelince Kur’anı inkâr etmeyeceğine göre, kendisinin peygamber olduğunu bildiren âyetlere de inanacaktır. Bu durumda Muhammed'in son peygamber oluşunu inkâr etmiş olmaz mı? CEVAP Hâşâ Hazret-i İsa, kendisinin peygamber olduğunu niye inkâr edecek ki? Ben Allah’ın peygamberi İsa’yım, son peygamber Muhammed aleyhisselamın dinine hizmet etmek üzere Allahü teâlâ beni göndermiştir diyecektir. Sual 3- Hadis kitaplarınızın iddia ettiği gibi İsa dünyaya tekrar gelse, kendisinin peygamber olduğuna dair Kur'an âyetlerine inanacak mı? CEVAP Hadis kitaplarınız diyorsunuz, hadis kitapları sizin değil mi? Allah’ı kabul eden Resulünün sözlerini kabul etmez mi? Senin gerçekten dönme olmadığın anlaşılmaktadır. Hâşâ Hazret-i İsa, Kur’an âyetlerine niye inanmasın ki? Onları yaymak için gelecektir. Sual 4- İsa peygamber dünyaya tekrar gelse, Muhammed, son peygamber unvanını koruyabilir mi? CEVAP Daha da kuvvetlenir. Son peygamber Muhammed aleyhisselamın dinini yaymak üzere geldim demesi, İslamiyet’e hizmet etmesi, kendisine, annesine ve yüce Allah’a yapılan iftiralara bizzat cevap vermesi, Kur’an-ı kerimin doğruluğunun teyit edilmesine sebep olur. Sual 5- İsa geldiğinde bazı haramları helal edeceğine dair hadislere ne diyorsunuz? CEVAP Öyle bir hadis yoktur. İslamiyet’le hükmedecektir. Dinimizdeki dört delilden ikincisi olan hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki Allah’a yemin ederim ki, Meryem’in oğlu İsa, âdil bir hakem olarak aranıza inecek, haçı kıracak, domuzu öldürecek, cizyeyi kaldıracak, İslam’dan başka şeyi kabul etmeyecektir. Mal o kadar çok olacak ki, kimse dönüp de bakmayacaktır. [Buhari] İsa, âdil bir hakem olarak indiği zaman kin, nefret ve haset kalkacaktır. [Müslim] Deccal çıkınca, İsa gelecek, Deccalı helak edecek, bundan sonra iki kişi arasında düşmanlık olmayacaktır. [Müslim] Eshab-ı Kehf, Mehdi’nin yardımcıları olacak ve İsa bunun zamanında gökten inecektir. İsa Deccal ile harb ederken, Mehdi, onunla beraber olacaktır. Bunun hükümdarlığı zamanında, her zamankinin aksine olarak ve hesapların tersine olarak, Ramazan-ı şerifin 14. günü güneş ve ilk gecesinde ay tutulacaktır. [İ. Süyuti] [Açıklama Hadis-i şeriflerde geçen, Domuzu öldürecek demek, domuz avına çıkacak demek değildir. "Domuz eti yemeyi yasaklayacak" demektir. Haçı kıracak, yani Hristiyanlığı kaldıracaktır. Başka bir hadis-i şerifte Mizmarları kıracak buyurulmuştur. Yani her çeşit çalgıyı yasak edecektir.] Sual İsa aleyhisselam nebi mi resul mü? CEVAP İsa aleyhisselam hem resul hem nebi idi. Zaten kitap gönderilen resuller aynı zamanda nebidir. Peygamber efendimiz de hem resul hem nebidir. İsa aleyhisselam ölmedi!.. Sual Hazret-i İsa’nın ölmeyip, göğe kaldırıldığına inanıldığı gibi, öldüğüne inananlar da vardır. Eğer ölmedi ise, tekrar dünyaya indirilip her canlı gibi, O da ölümü tadacak mıdır? Cevap İsa aleyhisselam, Ulül-azm peygamberlerdendir. Allahü teâlâ, Onu babasız yarattı. Annesi hazret-i Meryem’dir. Otuz yaşında Peygamber olduğu bildirildi. Otuzüç yaşında, diri olarak göğe kaldırıldığı, bütün kitaplarda yazılıdır. İsa aleyhisselam ölmedi. Yahudiler, kendisini öldürmek istedikleri zaman, Allahü teâlâ onu diri olarak göğe kaldırdı. Kur'ân-ı kerimde bu husus beyan edilmiştir. Nisâ suresinin 156-158. âyetlerinde mealen; Bir de, Yahudilerin İsa’yı inkârları ve Meryem’e büyük iftirada bulunmaları ve Allahın Resulü Meryem oğlu İsa’yı öldürdük demeleri sebebi ile kendilerini lanetledik, rahmetimizden kovduk. Halbuki onlar İsa’yı öldürmediler ve haça da germediler. Fakat kendilerine bir benzetme yapıldı. [Yehuda, İsa aleyhisselamın şekline sokuldu ve onu astılar.] Bu hususta, kendileri de ihtilafa düşüp, şüphe içindedirler. Onların bu hususta, bir bilgileri de yoktur. Ancak, kuru bir zan peşindedirler. Onlar hakikaten İsa’yı öldürmemişlerdir. Allah, Onu kendi katına yükseltti. Allah azizdir, hükmünde hikmet sahibidir buyurulmuştur. İsa aleyhisselam, kıyamete yakın bir zamanda gökten Şam'a inecek ve Muhammed aleyhisselamın dinine tabi olacaktır. Kendisine az kimse inandı. Kıyamet yaklaşınca Şam’da, Ümeyye Camii'nin minaresine inecek, evlenecek, çocukları olacak, hazret-i Mehdi ile buluşacak, kırk sene yaşayıp, Medine’de vefat edip, Peygamber efendimizin yanına defnedilecektir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki Eshab-ı Kehf, hazret-i Mehdi'nin yardımcıları olacaktır ve İsa aleyhisselam bunun zamanında gökten inecektir. İsa aleyhisselam, Deccal ile harp ederken, hazret-i Mehdi, onunla beraber olacaktır. Bunun hükümdarlığı zamanında, her zamankinin aksine olarak ve hesapların tersine olarak, Ramazan-ı şerifin ondördüncü günü güneş tutulacak ve birinci gecesinde ay tutulacaktır. Muhammed Pârisâ hazretleri Füsûl-i sitte kitabında buyuruyor ki “İsa aleyhisselam gökten inip, imam-ı a’zam Ebu Hanife mezhebine uygun ictihad edecek, onun helal dediğine helal diyecek, haram dediğine haram diyecektir.”

hz isa öldü mü ayet