BilişselDavranışçı Terapi hızlı ve etkili bir terapi tekniği olarak tanınmaktadır. Bu terapi tekniğinde danışmanda danışan kadar aktif rol almaktadır. Her ikisi de rollerini aktif şekilde yerine getirmelidir. BDT uygulama ödevleri ile tanınan bir terapi yöntemidir, uygulama ödevleri ile danışanın önemli duygularını Bilişsel Davranışçı Terapi Nerelerde Kullanılır? Bağımlılık, öfke sorunları, anksiyete bozuklukları, bipolar bozukluk, depresyon, panik atak, yeme bozuklukları, fobiler ve kişilik bozukluklarında bilişsel davranışçı terapi kullanılmaktadır. Faydaları. Etkilidir ve kısa süren terapiler arasındadır. Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT); çok genel bir tanımlamayla, kişinin psikolojik sorunları ile ilişkili ya da onları sürdüren Panik Atak Terapisi; TavsiyeEdiyorumcom Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,646 uzman makalesi arasında 'Panik Atak / Panik Bozukluğu ve Bilişsel (Kognitif) Davranışçı Terapisi' başlığıyla benzeşen toplam 22 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir. Benpsikolojik danışman Rabia Çetinkaya. Kırıkkale Üniversitesi PDR bölümünden mezun oldum. Bilişsel Davranışçı Terapi, Aile Terapisi, Oyun Terapisi, Duygu Odaklı Terapi gibi bir çok alanda eğitim aldım. Bunun yanında hala eğitim almaya ve kendimi geliştirmeye devam ediyorum. Davranışçıterapide burada bahsedilmeyen başka teknikler de kullanılmaktadır. Pek çok çalışma, hangi terapi tekniği kullanılırsa kullanılsın, davranışlarda değişim oluşmasının, hem belirtilerin kontrolünde hem de hastalık tekrarının önlenmesinde çok önemli rolü olduğunu göstermektedir. Bilişsel Teori ve Terapiler PX3yE3y. Panik Atak Tedavisi Panik atak tedavisi yönteminde 2 adet temel yaklaşım bulunmaktadır. İlk olarak panik ataklar yaşayan kişi için psikiyatristler tarafından ilaç verilerek tedavi uygulanır. İkinci bir yaklaşım da panik bozukluk problemi için psikologların bilişsel davranışçı terapi uygulamasıdır. Odaklanma terapisi adı verilen bir terapiyle de panik atak tedavisi uygulanabilmektedir. Kısa süreli seanslarda tek bir randevu ile 6 haftalık bir süreyi kapsayacak şekilde ek panik atakları engelleyen ve kalıcı olarak gidermeye yardımcı olan ev çalışmaları mevcuttur. Daha yeni ve kısa zamanda panik ataklar yaşamaya başlayanlar veya yıllardır bu sorunu yaşayanlar için bir günde kurtulabilme ve 1 günde panik atak tedavi yöntemleri mevcuttur. Panik atak tedavisinde bazı medikal ilaçlar ve psikoterapi teknikleri kullanılmaktadır. SSRI, SNRI, benzodiazepin adı verilen ve bu türdeki ilaçlar rahatsızlığın tedavisinde kişiye özel reçeteleye bilir. İlaç kullanımını boyunca kişi kendisini iyi hissetse dahi kesinlikle ilaç kullanımına aksatmadan devam etmesi gerekmektedir. İlaçların dozunun düşürülmesi ya da kullanımının tamamen bırakılması hekim kontrolünde olmalıdır. Panik atak tedavisinde bazı vakaların ilaçla birlikte psikoterapi, bazılarında ise tek başına psikoterapi uygulanması yeterli olabilmektedir. Bilişsel davranışçı terapi adı verilen yöntemde panik atak sorunları yaşayan kişiyle panik atak sırasında neler yapması gerektiği, bu durumla nasıl başa çıkması gerektiği ve panik atakların nasıl önlenebileceği hakkında konuşulur ve bilgiler verilir. Panik atak tedavisinde oldukça etkili ve işe yarayan bir yöntem olan bilişsel davranışçı terapi yöntemi sayesinde kişiler panik ataklardan tamamen kurtulabilmektedirler. Panik atak tedavisi için ilaç tedavisi veya psikoterapi en çok kullanılan yöntemdir. Bu iki yöntem ayrı ayrı uygulanabildiği gibi birlikte de uygulanıp yürütülebilmektedir. Yapılan birçok araştırma sonucunda psikoterapi uygulamalarının ardından panik atak yaşayan insanların kendilerini daha iyi hissettikleri, bedensel belirtilerini doğru yorumlayabildikleri ve kaçınmalarının azalması gibi faydaları olduğunu söyleyebiliriz. Panik atak evde tedavi, her ne kadar ilaç tedavisi daha çok olumlu sonuçlar veriyor olsa da panik atağı kendi kendinize de tedavi de edilebilmeniz mümkündür. Bu noktada kişilerin yapması gereken belli başlı yöntemler vardır. admin 8 Mesajları 0 yorumlar Anksiyete Türleri İki tür anksiyeteden söz edilir, birincisi; hemen hemen her ortamda beklenmedik zamanlarda tekrarlayan panik nöbetleridir. Panik esnasında yoğun şekilde fiziksel belirtiler eşlik eder. Kalp çarpıntısı, nefes almada zorlanma, göğüs ağrısı, halsizlik, terleme, titreme, uyuşma, baygınlık hissi görülebilir. Bu durum karşısında danışan gerçek bir durumla karşı karşıya olduğunu düşür ve fiziksel belirtileri ise yakında olacak felaketin habercisi olarak yorumlanır. Örneğin delireceklerini, kalp krizi geçirecekleri, bayılacaklarını düşünebilirler. İkincisi ise; panik nöbetleri geleceği beklentisi ile bağlantılı olmayan farklı yaşantılarla ilişkili olarak hissedilen, gerçekçi olmayan yoğun bunaltı, korku ve kaygıdır. Pek çok fiziksel belirti eşlik edebilir, titreme, kaslarda gerginlik, nefes darlığı, çarpıntı, ağız kuruluğu, vs… yaşanabilir ve başkaları tarafından olumsuz değerlendirileceği, inancı ya da bedensel işlevlerle ilgili kaygılar görülür. Bilişsel Modele Göre Anksiyete Kişilerin anksiyete kızgınlık veya umutsuzluk gibi duyguları yaşamalarının nedeni, olayların kendisi değil kişilerin bu olayla ilgili yorumları ve beklentileridir. Anksiyeteye yol açan yorum ve düşünceler algılanan tehlike ile ilişkilidir. Dış dünyada birçok tehlike ile karşılaşmamız söz konusudur, bu olaylar karşısında kaygı duyarız ve otomatik olarak ’ anksiyete programı’’ nı çalıştırırız. İçgüdüsel, deneyimsel ve öğrenerek getirdiğimiz bazı bilgiler ’ anksiyete programı’’nı şekillendirir. Anksiyete hastalarında ise bu program çok sık ve aşırı bir şekilde kullanılır ve işlevselliğini yitirir. Abartılı bir şekilde programı devreye sokarak normal hayatın işleyişinde aksaklıklar çıkarır. Anksiyete programı içgüdüsel olarak hayatta kalma amacıyla, kaçınma ve savaşma davranışını ortaya çıkarır. İlkel toplumlarda vahşi bir hayvanla karşı karşıya geldiğinde tehlike arz eden durum kaçma yada savaşma davranışı otomatik olarak devreye girip tehlikeyi bertaraf etmeye çalışır. Anksiyete hastalarında ise tehlike yaratan durum karşısında yorumlamayı abartılı bir şekilde yaparak aşırı kaygı yaşarlar. Anksiyete programı devreye girdiğinde ortaya çıkan fiziksel belirtiler yanlış yorumlayarak kötü bir şey olacağını düşünür. Oysaki ortaya çıkan fiziksel durum tehlikeli bir şey olabileceği düşüncesinin sonucudur, fiziksel belirtiler ortaya çıktığı için bu düşünce ortaya çıkmaz. Algılanan tehlike ve anksiyete belirtileri arasında böyle bir ilişki olduğu için BDT’de anksiyete somatik, davranışsal ve bilişsel belirtileri ile ilgili korkuları ele alır. Bilişsel Modele Göre Düşünce Biçimi Anksiyete bozukluklarında gerçek bir tehlike olmadığı durumlarda, sanki kötü bir olay olacak düşüncesiyle bunaltı ve sıkıntı yaşarlar. Danışanların algıları bu yönde olduğu için belirtileri aşırı bir şekilde yaşamaktadırlar. Bilişsel terapi bu algıları tanımlamayı, değerlendirmeyi, tehlike algılarının devam etmesini sağlayan davranışlar gözden geçirilerek değiştirmeyi hedefler. İki tip hatalı düşünce biçimi vardır, olumsuz otomatik düşünceler ve işlevsel olmayan sayıltılar. Topluluk karşısında konuşacak olan bir kişinin ’ benim çok sıkıcı biri olduğumu düşünecekler’’ olumsuz otomatik düşüncesine sahip olabilir. Bu düşünce çerçevesinde ’ Ben bir hiçim ’ gibi sayıltıları olabilir. Panik ve yaygın anksiyete bozukluklarında olumsuz düşünceyi aktive edecek bir durum ortaya çıkmadıkça herhangi bir sorun yoktur. Yaygın Anksiyetenin Bilişsel Modeli Bir olay karşısında yaşanan anksiyete sonucu o olayla her karşılaştığında anksiyete yaşayacağı düşüncesi ortaya çıkar. Örneğin bir topluluk karşısında konuşma yaparken anksiyete hisseden bir kişi, her topluluk karşısında çıkarken insanları incelemeye başlar en ufak bir belirti olumsuz otomatik düşünceyi aktive eder. Topluluk karşısında konuşma yapma durumu ortaya çıkınca, kaçınma ya da erteleme davranışı ortaya çıkacaktır. Mükemmeliyetçi kişilik yapısı ve mutlaka başarılı olmalıyım düşüncesiyle erteleme davranışını ortaya çıkarır. Paniğin Bilişsel Modeli İnsanlar pek çok bedensel duyumu olumsuz yorumlama sonucu panik yaşarlar. Normal anksiyete sonucu ortaya çıkabilecek bedensel tepkiler bir felaketin habercisi olarak yorumlar. Bu yorum sonucu bedensel tepki artar ve felaket haberinin doğruluğuna inandırır kendisini. Örneğin koşma sonucu ortaya çıkan kalp çarpıntısının kalp krizinin ve ölümün habercisi olduğunu düşünür. Bu düşünce yaşanan kaygıyı daha da artırır ve kalp çarpıntısı artmaya başlar. Böylece felaket habercisinin doğruluna inanır ve bir kısır döngüye girer. Ya da akla gelen saçma bir düşünce sonrası kontrolü kaybedip delireceğini düşünür. Pek çok uyaran paniği başlatabilir, dışsal uyaranlar, daha önce paniğin yaşandığı yeri görme, içsel uyaranlar, düşünceler, bedensel uyaranlar ve imajlar olabilir. Olumsuz yorumlama başladıktan sonra iki ayrı sürece girilir. Birincisi bedensel belirtilerin felaket habercisi olduğunu düşüncesi ile dikkat bedensel belirtilerin üzerine yoğunlaşır ve normalde fark edemediği en ufak belirtiler bile fark edilmeye başlar. İkincisi ise kaçınma davranışı gelişir, kalp krizi geçireceğini düşüncesi ile kalp çarpıntısı yapabilecek aktivitelerden kaçınır. Spor ve yorucu işlerden kaçınma gibi. Değerlendirme Görüşmelerinde Ele Alınacak Konular 1. a Ortam b Bedensel duyumlar c Düşünceler d Davranışların detaylı araştırılması 2. Problemlerin çıkma olasılığı yüksek ortamların listesinin çıkarılması 3. Kaçınma davranışının belirlenmesi. 4. Problemi şiddetlendiren veya hafifleten uyaranların listesinin çıkarılması 5. Diğer insanların tutum ve davranışlarının araştırılması 6. Problemle ilgili inancın değerlendirilmesi 7. Problemin başlaması ve sürmesine yol açan durumların araştırılması Genel olarak değerlendirme görüşmesi o dönemde var olan şikayetlerinin kabaca tanımlaması ile başlar. Daha sonra şikayetler ile ilgili detaylı bilgi almaya geçirilir. Detaylı Bilgi Almak İçin En Sık Sorulan Sorular; Tam o sırada neredeydin? Ortam ile ilgili ’ Ne yapıyordunuz? ’ Bedeninizde ne gibi değişiklikler hissettiniz? Bedensel duyumla ilgili Kendinizi gergin, kaygılı hissettiğinizde tam o sırada aklınızdan ne geçiriyordu? Düşünce ile ilgili Bu durumda ne yaptınız? Davranış Ortamı terk ettiniz mi? Kaçınma Etrafınızdaki diğer insanlar bu duruma ne dedi ve ne yaptılar? Başkalarının davranışı Sorularla, danışanın şikayetleri hakkında detaylı bilgi aldıktan sonra diğer şikayetlerden farklı olup olmadığı araştırılır. Hangi ortamlarda ortaya çıktığı ve farklı ortamlarda da görülüp görülmediği araştırılır. Kaçınma davranışları da detaylarına inilerek araştırılmalıdır. ’ Kaygınız nedeniyle kaçtığınız ya da hiç gitmediğiniz ortamlar var mı?’’ ’Nöbet belirtileri ortaya çıktığında yaptığınız şeyler neler?’’ ’ Belirtilerden kurtulmak için ne yapıyorsunuz? Şikayetleri hafifleten ve şiddetlendiren durumları anlayabilmek için ’ Hangi durumlarda sıkıntılarınız şiddetlenir ya da hafifler?’’ gibi sorular sorulur. Ailesinin ve yakın çevresinin rahatsızlık hakkında ki tutum, düşünceleri ve danışanın sorunları ile ilgili inançları araştırılmalıdır. Rahatsızlığını doğa üstü olaylara ya da onun için önemli olan bir olaya bağlıyorsa bu terapi sürecini zorlaştırır. ’ Bu sorun, sizce neden kaynaklanıyor olabilir?’’ İlk ne zaman başladığı şuan ne durumda olduğu soruşturulmalıdır. Tedavi seyrini ve şiddetini öğrenebilmek için haftalık çizelgeler doldurulmalıdır. Olumsuz Otomatik Düşüncelerin Tanınması Olumsuz otomatik düşüncelerin bazı danışanlar farkında olabilirken bazıları ise kolayca bunun farkına varamayabilir. Bunun nedeni ise bazı durumlar o kadar alışılmış bir hal almıştır ki artık bir sorun olarak değerlendirmedikleri için bunları fark etmesi zaman alabilir veya imajinasyonlar çok kısa sürede gerçekleştiği için fark edemeyebilir. Olumsuz otomatik düşünceleri saptamak için aşağıdaki yöntemler kullanılmaktadır. * En Son Örnek Üzerinde Çalışmak Danışanın en son yaşadığı panik anını hatırlamaları istenir ve o an ile ile gili şu sorular sorulur; – Tam o sırada aklınızdan ne geçiyordu? – O sırada gözünüzde bazı şeyler canlanıyormuydu? – Sıkıntılarınızın en yoğun olduğu anda, nelerin olabileceğini düşünüyordunuz? Panik anında kalp krizi geçireceğimi düşünüyordum, doktorlar böyle bir şey olmadığını söylediler şimdi ise panik geleceğinden korkuyorum diyebilirler. Fakat tam anksiyetenin en yoğun anında şuan ne düşünüyorsunuz sorusuna kalp krizi geçireceğim düşüncesi cevabını verebilirler. Panik nöbetleri ile ilgili düşünceleri ortaya çıkarması için terapist danışanın bazı bedensel tepkilerle düşünceler arasında bağlantı kurmasına yardımcı olabilir. Çarpıntı ile kalp krizi geçireceğim düşüncesi ile bağlantı kurmak gibi. Terapist bunları araştırarak tam olarak olumsuz otomatik düşünceyi ortaya çıkarma da etkin rol almalıdır. * Hayalde Canlandırma ya da Rol Oynayarak Benzer Sıkıntıları Açığa Çıkarılması Olumsuz otomatik düşünceler bazen sorularla ortaya çıkarılamayacak kadar karmaşık olabilir. Bu durum karşısında da hayalde canlandırma ve rol oynayarak düşünceleri ortaya çıkarabiliriz. Öncelikle danışanı hayalde canlandırmaya hazırlamak için ufak bir egzersiz yapıp hayalde ayrıntılara inip inemediğini kontrol edebiliriz. Şimdi gözlerini kapa ve bir gül hayal et diye başlayabiliriz. Ayrıntılara inip inemediğini öğrenmek için gülün yapraklarına bak, ne renk? Kokuyor mu? Gibi sorular sorarak anlayabiliriz ve daha sonra anksiyete anını hayal etmesini o ana gitmesini bedensel duyumları ve hislerini sorarak öğrenebiliriz. Eğer kişiler arası ilişkiler danışan için bir tehdit kaynağı ise terapist danışana rol oynamasında eşlik edebilir. * Görüşme Sırasındaki Duygu Durum Değişiklikleri Görüşme esnasında duygu durum değişiklikleri otomatik düşünceleri ortaya çıkarmak için çok elverişli bir ortamdır. Duygu durum değişikliği fark edildiği an dikkat bu yöne çekilerek bu konu üzerinde durulmalı ve konu hakkında şuan aklınızdan ne geçiyor gibi sorular sorarak otomatik düşünceleri ortaya çıkarılmalıdır. * Olayın Ne anlama Geldiğini Anlamak Yaşadığı anksiyetenin danışan için ne anlama geldiğini öğrenmek terapi sürecinin önemli aşamalarından anksiyete sizin için ne anlam ifade ediyor? Gibi sorular sorularak öğrenilebilir. Tedavinin Rasyoneli Terapist danışana düşünce, duygu ve davranışlar arasındaki ilişkiyi anlatmalıdır. Örneğin, oda da oturup arkadaşınla konuşurken arkadaşın kapıyı sertçe kapatıp dışarı çıktı. Bana kızdı o yüzden hızla kapıyı kapadı diye düşünürsen, sinirlenebilirsin. Pencere açıktı rüzgar kapının sertçe kapanmasına neden oldu gibi bir yorum getirirsen herhangi bir sinirlilik durumu olmaz. Olay aynı olay fakat yapılan yorumlar sonrası yaşanan duygular ve davranışlar farklı. Gibi açıklamalar yaparak yapılan yanlış yorumların panik yaşanmasına neden olabileceği ve yorumlar değiştirilirse yaşanan panikte değişeceği hakkında bilgilendirilmelidir. Danışanın yaşadığı bir durum örnek alınarak yukarıdaki gibi tedavinin rasyoneli gösterilmelidir. Anksiyete İle İlgili Bilgi Vermek Danışanın anksiyete ile ilgili yanlış bilgilerini düzenlemek için önce danışana anksiyete hakkında doğru bilgiler verilmelidir. Anksiyetenin ne olduğu, nasıl ortaya çıktığı, hangi durumlarda şiddetinin arttığı yada hafiflediği, aksiyete ile delirmek arasında bir ilişki olmadığını, anksiyete sonucu ortaya çıkan fiziki belirtilerin Çarpıntı tehlikeli bir şey olduğu anlamına gelmediği danışana anlatılmalıdır. Dikkati Başka Yöne Çevirmek Dikkatini başka yöne çekme tekniği fiziksel belirtilerin hemen uzaklaşması açısından önemli bir yöntemdir. Paniğin geldiği anda dikkatimizi başka yöne çekerek, dikkatimizin fiziki belirtilerimizden uzaklaşmasını ve böylece ortaya çıkan belirtilerin azalmasını sağlamaktır. Örneğin görüşme esnasında yükselen anksiyeteden dikkatini oda daki eşyalara yönlendirmesini sağlayabiliriz. Odada ki eşyaların isimlerini say gibi yönlendirme ile dikkatini başka yöne çekip daha sonra yapılan yöntemin amacını ve mantığını anlatabiliriz. Dikkatinin olumsuz otomatik düşüncelerden uzaklaştırınca belirtilerin azalıp azalmadığını sorgulayıp düşüncelerle belirtiler arasındaki ilişki tekrar anlatılabilir. Otomatik Düşüncelerin Sorgulanması Otomatik düşüncelerin sorgulanması danışanın yeni ve daha uygun düşünceleri üretmesinde önemli bir adımdır. Terapist danışanın olumsuz otomatik düşüncelerini sorgulayıp yeni ve uygun düşünceler üretmesine yardımcı olurken danışanda ev ödevlerini yaparken, not tutarken yeni ve daha uygun düşünceler üretmeye devam edecektir. Otomatik olumsuz düşüncelerin ve bu düşüncelerin gerçekçi olup olmadığını değerlendirilmesi için yöneltilecek bazı sorular şunlardır; * Bu düşünce için ne gibi kanıtlarınız var? Bu durum için başka bir bakış açısı olabilir mi? Başka bir açıklama biçimi var mı? * Acaba bir başkası bu durum karşısında nasıl düşünebilir? * Yargılarınız nasıl hissettiğinize mi yoksa gerçek hayatta ne yaptığınıza mı dayanıyor? * Kendinize gerçekçi olmayan ve ulaşamayacağınız kadar yüksek standartlar mı belirliyorsunuz? * Gerçekleri unutup acaba gerçekçi olmayan ve ender rastlanan durumları mı çok abartıyorsunuz? * Ya hep ya hiç tarzında mı düşünüyorsunuz? * Kontrolünüzde ya da sorumluluğunuzda olan şeyleri çok mu abartıyorsunuz? * Eğer düşündüğünüz gibi olursa ne olur? * İleride işler ne durumda olacak? * Acaba olayın olma olasılığını mı abartıyorsunuz? * Sorunlarla baş etme becerinizi azımsıyor musunuz? Davranış Denemeleri Otomatik olumsuz düşünceler belirlendikten ve bu düşüncelerin yerine daha uygun yeni düşünceler kazanıldıktan sonra yeni düşünceleri davranış denemeleri egzersiz ile pekiştirilmelidir. Örneğin topluluk karşısında yemek yerken ellerinin titreyeceği düşüncesi olan birine topluluk karşısında bilinçli olarak ellerini titretmesi ödevi verilir. Bu danışanda duyarsızlaşma sağlayacak ve aslında kendisinin düşündüğü gibi olumsuz şeylerin olmayacağını görmesine yardımcı olacaktır. Panik nöbetlerinde kullanılacak ödevlerin amacı ise bedensel belirtilere getirilen olumsuz yorumlarının değiştirilmesidir. Bunun için yapılan denemeler ise hiperventilasyon egzersizleridir. Danışan ağızdan hızlı hızlı nefes alıp vermesi sonucu bedende panik nöbetine benzer bedensel belirtiler ortaya çıkmaktadır. Daha sonra nefes egzersizleri ile bu bedensel belirtileri kontrol altına alınıp, aslında paniğin danışanın düşündüğü gibi olumsuz fizyolojik nedenlerden dolayı değil bu kendi kontrolünde olduğunu anlamasını sağlayacaktır. Hiperventilasyonla ortaya çıkan panik nöbetleri sonucunca danışana nefes egzersizleri öğretilir ve böylece nöbetler onun kontrolü altında olduğu düşüncesi pekiştirilir ve nöbetlerden kurtulmak için danışan uygun bir davranışsal teknik öğrenmiş olur. Kaçınma Davranışlarını Ortadan Kaldırmak Anksiyete rahatsızlığı olan kişiler fobiklerde olduğu gibi tutarlı bir kaçınma davranışı göstermemekle birlikte anksiyete yaratacak durumlardan uzak kalmaya özen gösterirler. Anksiyete hastaları için üç tip kaçınma türü vardır; * Belirli durumlardan kaçınma. Toplum önünde konuşmama, lokantada yemek yememe, toplu taşıma araçlarına binmeme gibi * Bedensel belirtiler yaratacak durumlardan kaçınma. Egzersiz ve spor yapmama gibi. * Belirtiler başladıktan sonra, anksiyetenin kendiliğinden yatıştığını görme fırsatı vermeyen kaçınma davranışları. Bayılacak gibi hissettiğinde bir yere tutunma gibi. Bu gibi kaçınmalar mevcut olumsuz düşünceyi pekiştirmektedir. Bu yüzden mümkün oldukça kaçınma davranışı gösterdikleri ortamlara girmeleri istenmelidir. Danışan denemeler sonucunda beklediği düzeyde korku yaşayabilir fakat felaket beklentileri gerçekleşmediği için felaket beklentisinin gerçekçi olmadığını anlamış olacaktır. Egzersizleri yapmadan önce danışan ile denemeler hakkındaki düşünceleri ve beklentileri hakkında konuşulmalıdır. Denemeler sırasında kaçınma davranışlarını sürdürmemeleri hakkında uyarılmalıdır. Aksi takdirde olumsuz otomatik düşüncelerin değiştirilmesi güçleşecektir. Bazı durumlarda hastaların ihtiyaçlarına uygun olarak, yeni beceriler kazandırma da gerekebilir. Sosyal beceri eğitimi, gevşeme egzersizleri gibi yöntemlerde, gerektiği durumlarda yararlanılabilir. Panik ve yaygın anksiyete bozukluklarında Bilişsel ve Davranışçı terapi yöntemi etkin ve kısa sürede sonuç veren, danışanların ileride ortaya çıkabilecek anksiyete belirtileri ile baş etme yollarının öğretildiği etkili bir yöntemdir. Psk. Ayhan ALTAŞ Panik bozukluğu için iki tedavi, göz hareketiyle duyarsızlaştırma ve yeniden işleme EMDR ve bilişsel-davranışçı terapi CBT arasında bir pilot karşılaştırma yapıldı. Tedavi, çalışma boyunca tedavi uygunluğu izlenen 7 sertifikalı terapistin özel uygulama ortamlarında sağlandı. Tedavi öncesi, tedavi sonrası ve 1 yıllık takipte beş sonuç ölçümü uygulandı. 12 seanslık tedaviden sonra her iki gruptaki N 5 19 katılımcılar için önemli bir gelişme oldu. EMDR grubundakiler tarafından bildirilen daha düşük panik atak sıklığı dışında, 2 terapi arasında sonuçta önemli bir fark görülmedi. Mevcut çalışma, daha önce Faretta’da 2012 rapor edilen verileri yeniden analiz etti. Bu alanda daha fazla araştırma yapılması önerilmektedir. Anahtar Kelimeler EMDR; Bilişsel Davranışçı Terapi CBT; Panik Atak, Psikoterapi Panik bozukluğu PD; Mental Bozukluğun Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı, Dördüncü Baskı, Metin Revizyonu [DSM-IV-TR]; Amerikan Psikiyatri Birliği [APA], 2000 tekrarlayan şiddetli anksiyete durumlarını ve ardından bunların olası endişeleri üzerine kuruludur. Yeniden ortaya çıkma “beklenti kaygısı”. Panik ataklar genellikle yaşamın oldukça stresli bir döneminden sonra ortaya çıkar ve genellikle kişinin kendisinde hastalık veya ölüm veya ailede hastalık olması ve ayrılıklar veya kişilerarası ilişkilerdeki diğer zorluklarla bağlantılıdır Gordeev, 2008; Markowitz, Weissman, Ouellette, Lish ve Klerman, 1989. PD, agorafobi PDA, kaçması zor veya utanç verici yerlerde veya durumlarda bulunma korkusuyla birlikte veya onsuz olabilir. Agorafobik kişi birçok durumdan kaçınır ve bu nedenle sosyal ve çalışma hayatını sınırlar. Panik Bozukluğu Tedavisi Geleneksel olarak, agorafobili veya agorafobisiz PD tedavileri, her ikisi de etkili kabul edilen farmakolojik ve bilişsel-davranışçı terapi CBT yaklaşımlarından oluşuyordu Sturpe & Weissman, 2002. 2007 Ulusal Sağlık ve Klinik Mükemmellik Enstitüsü NICE kılavuzlarına göre, PD için en etkili tedavi, tedavi sonrası semptomlarda önemli bir azalma ve 6 aylık takipte başarının sürdürülmesi ile CBT idi Galassi, Quercioli, Karizmalar, Niccolai ve Barciulli, 2007. Ayrıca, anksiyolitik Alprazolam kullanılarak uzun süreli farmakolojik tedaviye göre BDT’nin daha fazla etkililiği ile 12 seans tedaviyi takiben vakaların %75’inde semptomların tamamen düzeldiği rapor edilmiştir Kahn, van Praag, Wetzler, Asnis ve Barr, 1988; Ost, Thulin ve Ramnerö, 2004. Bazı araştırmalar Gould, Otto ve Pollack, 1995; Otto ve Whittal, 1995, nispeten “kısa” BDT tedavisinin 12 seans vakaların %75’inde semptomları tamamen azaltabileceğini ve elde edilen sonuçların BDT kullanan hastalar için daha iyi olduğunu göstermiştir. uzun süreli ilaç tedavisi görenlerden daha fazladır. Agorafobisi olan veya olmayan 76 Parkinson hastası üzerinde yapılan bir araştırmadan elde edilen sonuçlar, bilişsel tekniklerin psikoeğitim, bilişsel yeniden yapılandırma ve problem çözme ve davranışsal yöntemlerin interoseptif ve in vivo maruz kalma bir kombinasyonunun hastalığın remisyonunda etkili olduğunu bulmuştur. akut semptomlar ve tedavinin ardından 6 aya kadar başarının sürdürülmesi Galassi ve ark., 2007. Bununla birlikte, Leeds 2012, PDA’ya BDT yaklaşımının zayıflıkları ve sınırlamaları hakkındaki incelemesinde, bazı ilaçların BDT ile birleştirildiğinde daha kötü sonuçlarla ilişkili olabileceğine dair kanıtlar sunmaktadır. PD tedavisine ilişkin araştırmalar bir miktar kargaşa içindedir. Yakın tarihli bir meta-analiz Sánchez-Meca, Rosa-Alcázar, Marín-Martínez ve Gómez-Conesa, 2010, PH tedavisi için maruz kalma, gevşeme eğitimi ve nefes yeniden eğitiminin birleştirilmesini içeren en tutarlı kanıtları buldu. Craske ve arkadaşları 2002 in vivo maruz kalmanın panik atakları azalttığını bulmuşlardır. Benzer şekilde, Clark ve meslektaşları 1999, nefes kontrolü tedavisinin panik atakları azalttığını bildirirken, daha yakın tarihli bir çalışma Deacon ve diğerleri, 2012, bilişsel yeniden değerlendirme CR ve diyafragmatik solunumun DB eklenmesinin performansı artırmadığını bulmuştur. İnteroseptif maruz kalmanın IE faydaları ve Meuret, Wilhelm, Ritz ve Roth 2003 tarafından yapılan bir inceleme, solunum yeniden eğitimi çalışmalarının bu tür tekniklerin faydalı olup olmadığına dair net bir yargı sağlayamadığını savundu. BDT ile tedavi etkilerinin uzun vadeli sürdürülmesi hala şüphelidir Barlow, Gorman, Shear ve Woods, 2000; Svanborg, Wistedt ve Svanborg, 2008. Paniğin BDT’de Kavramsallaştırılması BDT modeline göre panik ataklar, bedensel semptomların yanlış yorumlanmasından ve buna bağlı felaketleştirmeden gelişir Hofmann ve diğerleri, 2007; Rovetto, 2003. Bu modelde, panik bozukluğunu anlamanın kilit özelliği, duyumların kendisini değil, bedensel duyumları izleyen korkunç sonuçların atfedilmesidir. Baş dönmesi ve taşikardi, örneğin, yakın bir miyokard enfarktüsü olarak yorumlanabilir; teorik olarak, bu düşünceler bedensel rahatsızlık algısını arttırır, yaklaşan tehlike izlenimini doğrular ve böylece felaket yorumları “ölüyorum” ve bir olaylar sarmalında artan kaygı yaratır. Özellikle, bu “kısır döngü” modeli, panik atağın döngüsel ardışık bir dizi olayın sonucu olduğunu öne sürer Barlow, 1988; Clark ve diğerleri, 1999. Daha da önemlisi, model bu bilişsel önyargıyı değiştirmenin semptomların azaltılması için kritik olduğunu öne sürüyor. Panik semptomlarının azalmasını öngörmede diğer faktörler de önemlidir örneğin, gelecekte bir panik atak geçirme olasılığına ilişkin düşünceler; Cho, Smits, Powers ve Telch, 2007. Panik atakların BDT’si, bir koşulsuzlaştırma süreci gevşeme, in vivo maruz kalma ve daha uyarlanabilir ve bilişsel olarak yeterli bir yaklaşımı teşvik etme “bilişsel yeniden yapılandırma” yoluyla semptomların üstesinden gelmeyi amaçlayan stratejiler kullanır. BDT müdahaleleri tipik olarak a kaygı ve paniğin doğası ve fizyolojisi hakkında eğitim, b bedensel duyumları feci şekilde yorumlama eğilimini değiştirmek için bilişsel teknikler, c bedensel duyumlara maruz kalma ve d başa çıkma becerilerini içermektedir. Fiziksel semptomların yönetimi için. BDT, tedavinin herhangi bir aşamasında uygulanabilir birincil önlemeden diğer tedavi türlerine dirençli bireylerde kullanıma kadar. Panik Bozukluk EMDR Araştırması Travma tedavisi için kanıta dayalı bir terapi olarak Bisson, Brayne, Ochberg ve Everly, 2007 göz hareketleriyle duyarsızlaştırma ve yeniden işlemenin EMDR panik ataklar üzerinde de sıklığın azalması, korku korkusu etkileri olabileceği makul görünmektedir. genellikle travmatik deneyimler olarak algılanan gelecekteki saldırılar ve ilgili bedensel duyumlar Faretta, 2012. PD’yi EMDR ile tedavi etmek için terapötik olanaklar ilk olarak yedi PD hastasını inceleyen Goldstein ve Feske 1994 tarafından gündeme getirildi. Panik atakların ilk ve en kötü dönemleri, panikle ilgili yaşam olayları ve beklenen panik ataklar gibi hedeflere standart EMDR uygulandı. Sonuçlar, kontrol bekleme listesi grubuna göre sadece beş seans EMDR’den sonra panik atak sıklığında, atak geçirme korkusunda beklenti kaygısı, bedensel duyumlarda ve bildirilen hastalığın boyutunda önemli bir azalma olduğunu gösterdi ayrıca bkz. Goldstein, de-Beurs, Chambless ve Wilson, 2000. Bu erken raporu iki kontrollü karşılaştırma çalışması izledi. Feske ve Goldstein 1997, beş seans EMDR’nin ve iki taraflı göz hareketi yerine göz fiksasyonuna maruz bırakma ve yeniden işleme EFER kullanan benzer bir prosedürün etkilerini karşılaştırdı. Son testte, sekiz EMDR katılımcısı, yalnızca bir EFER katılımcısına ve hiçbir bekleme listesi katılımcısına kıyasla orta ila üst düzey işlevsellik elde etti. Bununla birlikte, 3 aylık bir takipte, her iki tedavi de istatistiksel olarak eşdeğer etkiler gösterdi. Goldstein ve meslektaşları 2000, EMDR kullanan PD hastaları için “birleştirme ve gevşeme terapisi” olarak adlandırılan bir prosedüre kıyasla daha az fayda buldular. Bu çalışmaların her ikisinin de sınırlı bulguları, araştırma tasarımları ve EMDR tedavi ilkelerine uygunlukları açısından sorgulanmıştır bkz. Fernandez ve Faretta, 2007; Leeds, 2012’deki tartışmalar. Fernandez ve Faretta 2007 ve Leeds 2012 bu çalışmayı eleştirerek, araştırmacıların ilişki kurmak ve geliştirmek için yeterli seans sunamadıklarını, olumsuz çocukluk deneyimleri veya travmalarının anılarını tanımlayıp yeniden işlemediklerini, mevcut ipuçlarını yeniden işlemediklerini belirttiler. ve panik ataklarla ilişkili hoş olmayan fiziksel duyumlar gibi tetikleyiciler ve katılımcıları gelecekteki durumlara hazırlamadı. Kararlı tedavi etkileri elde etmek için, bu yazarlar ayrıca araştırma tasarımlarının bireysel hastalar tarafından ihtiyaç duyulan tedavi süresini hesaba katması gerektiğini öne sürdüler. Kısacası, Faretta ve Fernandez 2003, 2006 tarafından önerildiği gibi, PD tedavisinde EMDR, BDT ve farmakolojik müdahalelerin göreceli etkinliği hakkında daha fazla iyi tasarlanmış, kontrollü araştırmaya ihtiyaç vardır. Paniğin Travmatik Bir Olay Olarak MDR Kavramsallaştırılması ve Panik Bozukluğuna Karşı Savunmasızlık Panik atak, başlı başına travmatik bir deneyim olabilir, çünkü bir kişi “kontrolsüz ve kontrol edilemez korku” ile öleceğine inanacak kadar çok korkmuş hissedebilir Faretta, 2001. EMDR yaklaşımında çok önemli olan Uyarlanabilir Bilgi İşleme AIP modeli, uyumsuz bir şekilde kodlanmış erken çocukluk deneyimlerinin, bozulmuş dayanıklılık ve daha sonra meydana gelen stresli deneyimlere ilişkin yanlış algılamaların temelini oluşturduğunu öne sürer Shapiro, 2001. Bu nedenle, AIP modeli, EMDR’nin PD’nin a daha sonraki stres dönemlerinde semptomların ortaya çıkmasına katkıda bulunan hızlandırıcı ve predispozan faktörler olarak işlev gören daha önceki olumsuz ve travmatik deneyimleri çözmek, b çözmek için bir tedavi olarak yararlı olabileceğini tahmin etmektedir. panik atakların hafızası ilk, en kötü ve son, c şimdiki panikle ilgili mevcut tetikleyicileri çözer ve d gelecekteki deneyimlere hazırlanır. EMDR yaklaşımı, bir terapistin hem tipik panik atak semptomlarının başlangıcına yol açmış olabilecek öğelerin yeniden yapılandırılmasında hem de bellekte işlevsiz bir şekilde depolanan öğelerin yeniden işlenmesini kolaylaştırmak için nörofizyolojik düzeyde doğrudan müdahale etmesine ve tekrarlayan bir şekilde müdahale etmesine izin verir. panik ataklarla ifade edilir. Goldstein 1995, PD veya PDA’lı hastaların sıklıkla uyumsuz bellek ağının mevcut duygusal bileşeninden biçimlendirici deneyimlerin koptuğunu veya ilişkisiz olduğunu gözlemledi. Ağ tetiklendiğinde hastalar saatlerce süren panik atak benzeri bir duruma geçebilmektedir. Bazen bu biçimlendirici deneyimler erken çocukluk anılarında bulunabilir. Buna göre, EMDR yaklaşımında, bireysel bir hastanın öyküsüne ilişkin sıkıntılı deneyimlerin ve bozukluğun gelişimine katkıda bulunabilecek ve bu durumun gelişmesine katkıda bulunabilecek deneyimlerin tanımlanmasını ve ayrıntılandırılmasını kolaylaştıran, PB için özel bir protokolün kullanılması önemlidir. terapötik bağlamda çözülebilir. Hem Faretta hem Fernandez 2006 ve Leeds 2009, 2012, PDA’ya katkıda bulunabilecek belirli türdeki çocukluk deneyimlerini tanımladılar. Bir vakada, panik hastasının öyküsündeki travmatik olaylar, büyükanne ve büyükbabasıyla birlikte yaşamaya gönderilmeyi, bir erkek kardeşin doğduğu gün asansörde mahsur kalmayı ve 9 yaşında bir soygun girişimini içeriyordu Faretta ve Fernandez, 2006. Leeds 2009, diğer deneyimlerin yanı sıra ebeveyn ayrılıkları, katı ebeveynlik, “akılsız ebeveynlik”, ebeveyn hastalığı veya ihmali de dahil olmak üzere erken çocukluktaki uyumsuz biçimlendirici deneyimlerin PD veya PDA’nın ortaya çıkmasına katkıda bulunabileceğini ve buna ihtiyaç duyabileceğini öne sürdü. EMDR yeniden işleme için hedefler olarak ele alınmalıdır. Anksiyete durumları ve panikle ilişkili olabilecek ek faktörler arasında tıbbi veya yaşam tarzı faktörleri, uyku yoksunluğu ve hatta aşırı kafein tüketimi sayılabilir Leeds, 2012. Mevcut çalışma Bu çalışma, agorafobili veya agorafobisiz PD tedavisinde BDT’ye karşı özel protokolümüzü aşağıda anlatılacaktır kullanarak EMDR’nin göreceli etkinliğini belirlemeyi amaçlamıştır. Tedavi yararları a geçici etkililik özellikle tedavi seansları sırasında gözlenen ilk iyileşmeler ve özellikle b değişimin stabilitesi terapi ve fazla mesai bitiminden sonra panik atak ve diğer semptomların olmaması açısından değerlendirildi. c kalite istikrarı nüksetmeyi önlemek için edinilen becerilerin güçlendirilmesi. EMDR protokolümüzün, standartlaştırılmış bir BDT protokolü ile karşılaştırıldığında, PD için tedavi etkilerini çoklu boyutlarda artıracağı varsayılmıştır. Yöntem Katılımcılar Orijinal örneklem, karma cinsiyet 12 kadın ve 8 erkek ve yaştan 20 ila 50 yaş arası 20 katılımcıdan oluşuyordu. On denek EMDR ile ve diğer 10 kişi BDT ile tedavi edildi CBT denekleri arasında bir terk ile. Tedavi durumuna atama rastgele değildi. Seçim, hastaların kendiliğinden yöneldiği terapistlerin eğitiminden geldi. Bu çalışma pilot araştırma olarak başlatıldığından ve protokole katılma seçimi terapistin bilgilendirilmesine bağlı olduğundan, az sayıda hastayı birleştirmek mümkün oldu. Her katılımcıdan bilgilendirilmiş bir onam imzalaması istendi. İşi bırakma iş transferi nedeniyle dışında tüm hastalar tedaviyi tamamladı. Tedaviyi tamamlayanlar için demografik bilgiler Tablo 1’de gösterilmektedir. Mental Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı, Dördüncü Baskı DSM-IV agorafobili veya agorafobisiz PD kriterlerini karşılayan katılımcılar seçildi ve diğer ciddi psikolojik bozukluklar veya ciddi somatik hastalıklar komorbiditesi varsa çalışma dışı bırakıldı. Spesifik olarak dahil etme/hariç tutma kriterleri şunlardı a agorafobili veya agorafobisiz PD’nin başlıca DSM-IV tanısı; b 18 ila 65 yaş arası; c son 6 ay içinde madde kötüye kullanımı veya bağımlılığı olmaması; d son 6 ay içinde aktif intihar potansiyelinin olmaması; e herhangi bir psikoz, bipolar I bozukluk, bipolar II bozukluk veya siklotimi öyküsünün olmaması; f tıbbi engellilik iddiası için bekleyen veya mevcut bir başvuru olmaması; g önemli bir bilişsel bozukluk olmaması; h müdahale gerektiren mevcut kontrolsüz genel tıbbi hastalıktan uzak olma; ve i anksiyete ve panik için eşzamanlı psikoterapötik tedavinin olmaması. Başlangıçta, katılımcılardan bazıları ikisi EMDR grubunda ve dördü BDT grubunda ilaç tedavisi görüyordu. Başlangıçta tasarım, psikolojik tedavide iki grup ile uyuşturucu tedavisinde üçüncü grup arasında bir karşılaştırma yapılmasını gerektiriyordu. Ardından ilaç kullanan hastaların psikolojik tedavi gruplarına alınmasına karar verildi. CBT veya EMDR ile uzun süreli tedavi boyunca, tüm hastalar ilaç alımlarını azaltmak için adımlar atan bir psikiyatrist tarafından izlendi. EMDR grubunda bir kişi 6 seanstan, diğeri ise 8 seanstan sonra ilaç almayı bıraktı; BDT grubunda 1 hasta 8 seans, 2 hasta 10 seans ve 1 hasta 13 seans ilaç kullanmayı bırakmıştır. Çalışmanın sonunda hem EMDR hem de BDT gruplarındaki tüm katılımcılar ilaç almayı bırakmıştı. Ölçüm Değerlendirmeler, istatistiksel analizden sorumlu terapistin gözetiminde ilgili terapistler tarafından uygulandı. İki tedavi için agorafobili veya agorafobisiz PD sürecini değerlendirmek için bir grup test seçildi. Bu rapor için aşağıdakiler dahil edildi Durumluk-Sürekli Kaygı Envanteri STAI-Y1; Spielberger, 1989 Hem sürekli hem de durumluk kaygının değerlendirilmesi için bir kâğıt ve kalem aracı; En popüler versiyonu olan Form Y, sürekli kaygıyı değerlendirmek için 20 madde ve durumluk kaygı için 20 madde içermektedir. Durumluk kaygı öğeleri arasında “Gerildim; Endişeliyim” ve “Sakin hissediyorum; Kendimi güvende hissediyorum.” Sürekli kaygı öğeleri arasında “Önemli olmayan bir şey için çok fazla endişeleniyorum” ve “Mutluyum; Ben sabit bir insanım.” Tüm maddeler 4 puanlık bir ölçekte derecelendirilir örneğin, Neredeyse Hiçbir Zamandan Neredeyse Her Zamana. Yüksek puanlar daha fazla kaygıyı gösterir. Ölçeğin iç tutarlılık katsayıları .86 ile .95 arasında; test-tekrar test güvenirlik katsayıları 2 aylık bir aralıkta .65 ile .75 arasında değişmektedir Spielberger, Gorsuch, Lushene, Vaag ve Jacobs, 1983. Bu çalışmada bu ölçüm için test-tekrar test katsayıları .69 ile .89 arasında değişmektedir. Ölçeğin yapısını ve eşzamanlı geçerliliğini doğrulayan önemli kanıtlar vardır Spielberger, 1989. Bu çalışmada sadece durumluk kaygıyı ölçmeye karar verdik çünkü ilgi alanımız hastanın panik atak sırasında, terapinin başında, sırasında ve sonrasında hissettiği kaygı düzeyini takip etmekti. • Panikle İlişkili Semptom Ölçeği PASS; Argyle ve diğerleri, 1991 PDA’nın belirli semptomlarının şiddetini ölçmek için tasarlanmış 9 maddelik, klinisyen tarafından uygulanan bir araç. Bu ölçek, hastanın önce PDA ile ilgili psikoeğitim almasını, ardından 1 haftalık bir süre boyunca günlük panik atak sıklığına ilişkin günlük detayları kaydetmek için doldurmasını gerektirir. Daha sonra bu araç hem durumsal hem de beklenmedik panik atakların sayısını, her bir atağın süresini ve yoğunluğunu ve beklenti kaygısıyla harcanan zamanın yüzdesini izler. PASS beş derecelendirme ölçeği içerir ilk üç ölçek durumsal, beklenmedik ve sınırlı semptom atakları panik atakların yoğunluğu ve sıklığına göre 4 puanlık bir ölçekte derecelendirilir. Diğer iki ölçek panik ve sıkıntı düzeyi ile ilgili beklenti kaygısı bu duyguların yoğunluğunu ve süresini ölçer. Bu ölçek tedavi öncesi, 12 seans psikoterapi sonrası yaklaşık 12 hafta, tedavi sonrası 24 hafta ve takip süresince 3 ay ve 1 yıl sonra değerlendirilmiştir. • Marks-Sheehan Fobi Ölçeği MSPS; Sheehan, 1983 Korku Anketinden türetilmiştir Marks & Matthews, 1979, MSPS klinik psikofarmakoloji araştırmalarına yöneliktir. MSPS, hasta için daha rahatsız edici olan ve tedaviye ihtiyaç duyduğu dört fobiyi gösterir; daha sonra, agorafobi semptomları örneğin, geniş açık alanlar, kontrolü kaybetme korkusu dahil olmak üzere fobilerin farklı yönlerini 13 madde aracılığıyla araştırır ve son olarak, fobik semptomların genel bir derecelendirmesini sağlar. Ölçeğin temel özelliği, her bir madde için hem korku hem de kaçınma derecesini “çıpa noktası”, birincisi 11 puan 0–10 ve ikincisi 5 puan 0–4 olan ölçekler aracılığıyla araştırmaktır. . Genel derecelendirme, 11 puanlık bir görsel analog ölçekte ifade edilir. Fobi ve panik bozukluğu veya agorafobisi olan hastalarda klinik psikofarmakolojik araştırmalarda yaygın olarak kullanılan bir ölçektir. • Semptom Kontrol Listesi-90-Revize SCL-90-R; Derogatis, Lipman ve Covi, 1973 Son bir hafta içinde farklı alanlarda psikolojik sıkıntı semptomlarının varlığının ve ciddiyetinin 90 maddelik bir kâğıt ve kalem değerlendirmesi. Katılımcıların 5 puanlık bir derecelendirme ölçeği kullanarak SCL-90-R’deki 90 maddeyi yanıtlamaları gerekmektedir. Tamamlanması için yaklaşık 12-15 dakika gereklidir. SCL-90-R yerleşik bir araçtır ve güvenilirliğini ve geçerliliğini destekleyen fazla bağımsız çalışmaya sahiptir. İç tutarlılık katsayısı, Depresyon için .90 ve Psikotizm için .77 arasında değişmektedir. Test-tekrar test güvenilirliği 1 haftalık bir zaman aralığı ile .80–.90 olarak rapor edilmiştir. Dokuz birincil alt ölçeğin tümü, Minnesota Çok Yönlü Kişilik Envanteri ile iyi bir şekilde ilişkilidir. Prosedürler Araştırma 2008-2012 döneminde gerçekleştirilmiştir. Katılımcıların terapistler ve hastalar işe alınması, pilot araştırma için ilk küçük bir örneğin oluşturulmasına uzmanlıklarını sunmaya istekli bazı meslektaşların yardımıyla gerçekleştirildi. İlgili tedavilerin uluslararası yönergelerini izlemeyi taahhüt eden terapistlerin önceki mesleki eğitimlerine ve deneyimlerine CBT veya EMDR uygun olarak düzenlenmiştir. Dört aşama vardı 1. Ön aşama DSM-IV kriterlerine göre ilk tanısal değerlendirme, bilgilendirilmiş onam, tedavi eden terapist tarafından yürütülen temel değerlendirme. 2. Tedavi aşaması EMDR veya CBT. 3. Değerlendirme aşaması değerlendirmelerin bakanlığını okuyun Tedavi eden terapist tarafından 12. ve 24. Haftalarda ve 3 aylık ve 12 aylık takipte mümkünse terapistin ofisinde veya telefon veya posta yoluyla. 4. İade aşaması Tedavinin sonunda ve takip değerlendirmesinden sonra tüm değerlendirme sonuçlarının katılımcılarla tartışılması. Tedaviler EMDR tedavisine veya BDT’ye atama, hastalar kendi terapistlerini seçtikleri için rastgele değildi. Hastalar, sorunlarını çözmelerine yardımcı olabilecek profesyoneller için İnternet aramalarını Google arama veya EMDR İtalya Derneği Web Sitesi veya Associazione Italiana di Analisi e Modificazione del Comportamento e Terapia Comportamentale e Cognitiva [AIAMC] Web Sitesi kullanarak spontan olarak terapistleri seçti. Katılan yedi terapistten üçü BDT ve diğer dördü EMDR kullandı. Hastalar sıkıntılarının üstesinden gelmek için spontane olarak onlara döndüklerinde, terapi seansları arasındaki hafta boyunca tüm terapistler hastaların kullanımına açıktı. EMDR grubunda bir defada sadece bir hasta terapist desteği talebinde bulunmuştur; BDT grubunda ise sadece bir hasta toplam üç kez terapist desteği talebinde bulunmuştur. Her iki tedavi koşulundaki her terapist birkaç yıllık deneyime sahipti. Tüm terapistler, tedavinin doğruluğunu izlemekten ve terapistlerin hastaların değerlendirilmesi ve tedavisi sırasında ortaya çıkan soruları ve sorunları yönetmesine yardımcı olmaktan sorumlu deneyimli bir süpervizör CBT veya EMDR süpervizörü tarafından denetlendi. Tedavideki gelişmelerin tartışılması için düzenli olarak denetim toplantıları planlandı. EMDR Tedavisi, Katılımcı terapistlerden EMDR tedavisi talep eden hastalar öncelikle dahil etme ve hariç tutma kriterlerini karşılayıp karşılamadıklarını belirlemek için tarandı. Bu kriterleri karşılayanlar, bu çalışmaya katılmak için bilgilendirilmiş onam aldı. Daha sonra tedavi eden terapist tarafından temel değerlendirme araçları uygulandı. EMDR terapisi, aşağıdaki eklemelerle Shapiro 1999, 2001; Leeds, 2009 tarafından açıklanan 8 aşamalı modeli izledi. Aşama 2’de psikoeğitim, panik eğitimi dahil edildi; ve 3. Aşama hedeflerin yeniden işlenmesi sırasında, geçmiş olaylar, tanımlanmışsa ilk panik atakların arka plandaki stresörlerini, ilk panik atak, en kötü panik atak, en son panik atak, algılanan terkedilme, aşağılanma, korkuya katkıda bulunan çocukluk deneyimlerini içeriyordu. , ve erken ebeveyn-çocuk geri dönüşleri. Mevcut uyaranlar, panik ataklarla ilişkili dış ve iç ipuçlarına ve hastaların gelecekte bu ipuçlarıyla yüzleşmek için prova yaptıkları gelecekteki şablonlara dış ve iç ipuçları için odaklandı. Tam protokol yazardan edinilebilir. Bu hastalardaki yaygın predispozan faktörler katkıda bulunan deneyimler aileden ayrılma öyküsü, bir ebeveynin uzun süreli hastalığı, bir akraba tarafından istismar, saldırı, ameliyat veya terk edilmeyi içeriyordu. PD’nin başlangıcı, ayrılık, yas, hastalık, başarısızlık ve/veya uzun süreli stres dönemi dahil olmak üzere geçmiş travmatik deneyimleri yeniden etkinleştirecek tetikleyicilerin ortaya çıkmasıyla ortaya çıktı. Hastanın öleceğine inandığı durumlar örneğin boğulma yeniden işleme için hedefler olarak seçilmiştir. Her hastadan panik ataklarla ilişkili en yaygın olumsuz öz değerlendirmelerini olumsuz biliş bildirmeleri istendi. Her olumsuz biliş için, karşılık gelen olumsuz veya travmatik önceki yaşam deneyimleri, yeniden işlenecek hedefler olarak belirlendi. Örneğin, hastalık veya yasla ilgili hedefler için tipik bir olumsuz biliş “Öleceğim” idi; ayrılık, istismar ve aile tartışmaları için “Kontrolüm yok”; tehdit veya tehlike deneyimleri için, “Ben insafına kaldım”; ve akıl sağlığı sorunları olan akrabalar için “Çıldıracağım.” EMDR hastaları, tedavi seansları arasında kendi gözlemlerinin yazılı bir kaydını tutmaları için teşvik edildi, ancak PASS’ı tamamlamanın dışında, EMDR’ye özel ev ödevlerini tamamlamaları gerekmedi. TCMB Tedavisi. Katılımcı terapistlerden BDT tedavisi talep eden hastalar öncelikle dahil etme ve hariç tutma kriterlerini karşılayıp karşılamadıklarını belirlemek için tarandı. Bu kriterleri karşılayanlar, bu çalışmaya katılmak için bilgilendirilmiş onam aldı. Daha sonra tedavi eden terapist tarafından temel değerlendirme araçları uygulandı. CBT hastaları için panik bozukluğuna NICE yönelik özel kılavuzlar izlendi. Protokol aşağıdakilerden oluşur Teşhis ve değerlendirme aşaması • Müşteri geçmişi • Müşterinin panik geçmişinin ve tüm korkulanların analizi ve kaçınılan durumlar • Öncül-davranış-sonuç ABC fonksiyonel analizi • Bir müdahale hipotezinin hazırlanması terapötik plan ve hedef değerlendirme araçlarının tanımı Psikoeğitim aşaması • Fizyolojik, davranışsal, duygusal, bilişsel ve beklentiyle ilgili kaygıyla ilgili konulara atıfta bulunarak PH üzerine psikoeğitim • Panik durumlarıyla bağlantılı işlevsiz bilişsel bileşenlerin analizi • Bilişsel yeniden yapılandırma Gevşeme eğitimi ve nefes teknikleri aşaması • Panikle ilgili semptom yönetimi eğitimi • Hiperventilasyon yönetimi • Nefes alma ve gevşeme teknikleri eğitimi Jacobson yöntemleri; otojenik eğitim Hayali maruz kalma aşaması • Gerçek korkulan durumlar için hayali maruz bırakma tekniklerinin kullanılması • Sistematik duyarsızlaştırma en az korkulan durumdan en çok korkulan duruma • Diğer korkulan durumlara genelleme • Beklenti kaygı yönetimi Genelleme aşaması • Sonuçların değerlendirilmesi aşaması ve konunun farklı durumları karşılama becerilerinin pekiştirilmesi Ev ödevi • Katılımcılardan, GEÇİŞ’i tamamlamanın yanı sıra, fiziksel aktivite PA ve düşünceler, solunum yeniden eğitim kullanımı ve gevşeme egzersizlerinin bir günlüğünü tutarak haftalık ev ödevlerini tamamlamaları istendi. Ev ödevi, hastanın durumuna, terapinin ilerlemesine ve mevcut semptomlara göre terapist tarafından bireysel olarak verildi. Tamamlanan ödevin niteliği ve harcanan süre belgelenmemiştir. Sonuçlar Bu çalışma, daha önce Faretta’da 2012 bildirilen ve küçük, rastgele olmayan bir örneklem, agorafobinin eşit olmayan dağılımı TCMB grubunda %56’ya karşı EMDR grubunda %20 ve geniş bir yaş ergen-yetişkin. Bu kadar küçük bir örneklemle çoklu ölçümlerin kullanılmasının analizlerdeki hata oranını artırdığı ve konservatif analiz ihtiyacını ortaya çıkardığı kabul edilmektedir Wilson VanVoorhis & Morgan, 2007. Aşağıdaki metinlerde “Tartışma” bölümünde belirtildiği gibi, PDA’nın EMDR tedavisine ilişkin önceki iki kontrollü karşılaştırma çalışmasından elde edilen sınırlı bulgular göz önüne alındığında Feske & Goldstein, 1997; Goldstein ve diğerleri, 2000, bu pilot çalışmanın sonuçları şöyleydi hala daha fazla analiz hak edecek kadar yeterli ilgi görüyor. Bu çalışmanın sonuçları temel olarak her bir grubun, EMDR ve BDT’nin dört değerlendirme aracının her biri üzerindeki performansı açısındandır. İlgili tüm ANOVA’lar .05 önem düzeyinde gerçekleştirilmiştir. Her tedavi aşamasında gruplar arasındaki karşılaştırmalar, tekrarlanan ölçüm analizleri ile rapor edilir. Mauchly’nin testine göre hiçbir zaman varsayılabilir küresellik olmadığı için, Greenhouse-Geisser düzeltmesi kullanılmıştır. Teşhis Tedaviden önce tüm katılımcılar PD tanısı için DSM-IV kriterlerini karşıladı. Tüm katılımcılar ayrıca tedavinin sonunda ancak takipte değil DSM-IV PD kriterleri açısından değerlendirildi. Tedavi sonunda EMDR grubunda hiçbir denek PD kriterlerini karşılamazken, BDT grubunda sadece bir denek olmuştur. Girişte, EMDR grubundaki iki hasta ve BDT grubundaki beş hasta gibi agorafobi kriterlerini karşıladı. Tedaviden sonra EMDR grubunda veya BDT grubunda hiçbir hasta agorafobi kriterlerini karşılamadı, ancak tedaviden sonra BDT grubunda bazı agorafobi semptomları hala rapor edildi bkz. Tablo 1. Panikle İlişkili Belirti Ölçeği PASS, geçen hafta içinde bildirilen panik atakların sıklığını ve yoğunluğunu ölçtü bkz. Şekil 1. Atak yoğunluğu için, EMDR grubu, 1 yıllık takipte devam eden M 5 tedavi öncesi M 5 ile tedavi sonrası iyileşme gösterdi M 5 0,00 0,00. CBT grubu, tedavi öncesi M5 tedavi sonrası M5 kadar yoğunlukta iyileşme gösterdi, ayrıca M5 takibinde de devam etti. Tekrarlanan ölçümler ANOVA, her iki tedavinin de zaman periyodu boyunca önemli değişiklikler ürettiğini F[ 5 p, .001, h 2 ancak tedavi için hiçbir etki göstermediğini gösteren, zaman için bir ana etki gösterdi. ve önemli Zaman 3 Tedavi etkileşimi yok, bu da her iki tedavinin de benzer modeller ve değişim boyutu ürettiğini gösteriyor bkz. Şekil 1. Atak sıklığı için, EMDR grubu, tedavi öncesi M 5 1,47 0,59 ile tedavi sonrası M 5 0,10 arasında panik atak sayısında bir düşüş gösterdi. tedavi öncesi E 5 1,47 0,59 ila tedavi sonrası E 5 0,10 0,22, 1 yıllık takipte sürdürülen E 5 0,00 0,00; benzer şekilde, BDT grubu, tedavi öncesi M5 1,19’dan 0,72 tedavi sonrası M5 0,59’a 0,49 kadar atak sayısında bir azalma gösterdi ve M5 0,56 0,47 takibinde de korundu. Tekrarlanan bir ölçüm ANOVA, PASS panik atak sıklığı, F 5 p 5 .011, h 2 5 .295, bu da EMDR grubunun panik atak sıklığının zaman içinde nasıl değiştiğine göre farklılık gösterdiğini T0, T1, T2 gösterdi. Her tedavi fazında elde edilen genel ortalamalar üzerinde tek yönlü bir ANOVA, tedavi öncesi iki grup arasında karşılaştırma için anlamsız F[1, 18] 5 p 5 .34, tedavi sonrası anlamlılık F[1, 18] ] 5 p 5 .01 ve 1 yıllık takipteki önemi F[1, 18] 5 p, .001. Sonuçlar, EMDR grubundaki katılımcıların tedaviyi takiben önemli ölçüde daha az panik atak rapor ettiğini gösteriyor. STAI-Y1 STAI-Y1’de, ön tedaviden itibaren her iki grup için de anksiyete belirtilerinde azalma görülmektedir, EMDR M 5 CBT M 5 tedavi sonrası, EMDR M 5 CBT M 5 takibe, EMDR M 5 TCMB M 5 Tekrarlanan ölçümler ANOVA, zaman için önemli ölçüde önemli bir ana etki gösterdi F[ 5 p 5 .001, h 2 ancak tedavi için herhangi bir etki yok, p ve önemli bir Zaman 3 Tedavi etkileşimi yok, 128 her iki tedavinin de benzer modeller ve değişim boyutu ürettiğini bkz. Şekil 2. Marks-Sheehan Fobi Ölçeği Değerlendirilen her tür fobi için Şekil 3’te gösterildiği gibi Fobi Ölçeğindeki azalmalar her iki grupta da görsel olarak belirgindir. Tekrarlanan ölçümler ANOVA, süre için önemli bir ana etki gösterdi F[ 5 p, .001, h 2 5 .642, ancak tedavi için hiçbir etki göstermedi ve önemli bir Zaman 3 Tedavi etkileşimi göstermedi; tedaviler benzer kalıplar ve değişim boyutu üretti. Semptom Kontrol Listesi-90-Revize Edilmiş Bu sonuç modeli, Şekil 4, 5 ve 6’da gösterildiği gibi SCL-90-R’de paraleldi. Global Şiddet İndeksi GSI ve beklenti kaygısı ve fobi kaygısı alt ölçeklerinde azalmalar görsel olarak belirgindir. Tekrarlanan ölçümler ANOVA, süre için önemli bir ana etki gösterdi F[ 5 p, .001, h 2 5 .719, ancak tedavi için herhangi bir etki göstermedi ve önemli Zaman 3 Tedavi etkileşimi göstermedi; tedaviler benzer kalıplar ve değişim boyutu üretti. Tartışma Bu pilot çalışmada, agorafobili ve agorafobisiz panik bozukluğunun tedavisinde EMDR veya BDT ile 12 seans kadar az bir tedavi etkili olmuştur. Bu çalışmanın sonuçları, PD’nin agorafobili ve agorafobisiz EMDR ile tedavisinin BDT kadar eşit derecede etkili göründüğünü ve EMDR’nin panik atak sıklığını azaltmada daha etkili olabileceğini düşündürmektedir. Bu çalışmada, burada bildirilen dört değerlendirme aracının hepsinde benzer sonuçlar belirgindi; durumluk-sürekli kaygıyı, beklenti kaygısını, fobik kaygıyı, panik atakların sayısını ve yoğunluğunu ve tedavi sonrası ve takipte benzer semptomatik iyileşme gösteren genel sıkıntıyı yansıtıyordu. Her iki grupta. Bu çalışmadaki önemli bulgulardan biri, etkilerin 1 yıllık izlemde korunduğudur. Bu, Feske ve Goldstein 1997 ve Goldstein ve diğerleri tarafından yapılan daha geniş, kontrollü çalışmaların aksine duruyor. 2000, her ikisi de tedavi sonrası olumlu etkilerin takipte korunmadığını bulmuştur. Daha önce Faretta ve Fernandez 2006 ve Leeds 2012 tarafından PD ve PDA’nın EMDR tedavisinin, genel tedavi planları tarafından önerilen protokollere uygunluk sağladığında az sayıda seansta panik ve agorafobi semptomlarının ortadan kaldırılmasına yardımcı olabileceği öne sürülmüştü. Erken pozitif vaka raporlarının yazarları ve EMDR geliştiricisi tarafından açıklanmıştır Shapiro, 2001. Feske ve Goldstein 1997 ve Goldstein ve ark. 2000 iyi bir prosedürel uygunluk gösterdi, ikisi de bu tür genel tedavi planlarını takip etmedi. PDA’nın EMDR tedavisine ilişkin önceki kontrollü çalışmaların aksine, bu pilot çalışma, takipte EMDR koşulunda PD veya PDA’lı katılımcılar için panik atak sıklığında, BDT’de bulunandan önemli ölçüde daha büyük bir azalma buldu. Tedavi grubu. Takipte EMDR grubundaki bu devam eden iyileşme, Lee, Gavriel, Drummond, Richards ve Greenwald’ın 2002 travma sonrası stres bozukluğunun EMDR tedavisini stres aşılama eğitimi ile karşılaştıran takipteki fark bulgularıyla paralellik gösterebilir.; ancak, bu ön bulgunun daha büyük grup boyutlarıyla tekrarlanması gerekmektedir. BDT ve EMDR Tedavisi Arasındaki Farklar Ne Gibi Açıklanabilir? Bu çalışmada, bu iki terapinin uygulanmasında iki temel farklılık vardı. Tedavinin odak noktası farklıydı EMDR, tarihsel öncüllerin ve mevcut tetikleyicilerin anılarına odaklanırken, BDT günümüz davranışlarını ve bilişlerini değiştirmeye odaklandı. CBT hastalarına, tedavi süresince yapılması beklenen haftalık ev ödevleri PA günlüğü, gevşeme, maruz kalma verildi. EMDR grubunda hastalara hazırlık aşamasında bazı egzersizler verildi örneğin, nefes alma ve “güvenli yer” egzersizi, ancak ilk EMDR yeniden işleme seanslarından sonra, hastaların ev ödevi egzersizleri yapmaları gerekmedi ve her hasta kendi veya daha önce kaygı uyandıran durumlara maruz kaldığında kendi içsel tutumundaki değişiklikler kendi kendini iyileştirme süreci. Panik Bozukluğun EMDR Kavramsallaştırılmasına Desteği Yaşamın erken dönemlerindeki olumsuz yaşam deneyimleri, gelecekte psikopatolojinin ortaya çıkması ve travmaya karşı savunmasızlık için olası bir risk faktörü oluşturmaktadır Liotti ve Farina, 2011; Siegel, 2001. Bu çalışmadan elde edilen sonuçların, agorafobili PD veya PD geliştirmeye karşı bir kırılganlık yaratan öncül ve katkıda bulunan durumları çözmek isteyen hastalar için olumlu etkileri olabilir Fernandez ve Giovannozzi, 2012. Bu Çalışmanın Güçlü Yönleri ve Sınırlılıkları Bu çalışmayı PD’nin EMDR tedavisini değerlendirmeye çalışan diğer kontrollü çalışmalarla karşılaştırıldığında Feske & Goldstein, 1997; Goldstein ve diğerleri, 2000, EMDR tedavi protokolünde bazı iyileştirmeler vardı. Spesifik olarak, bu çalışma panik atak anılarını, panik için mevcut tetikleyicileri, erken çocuklukla ilgili travmatik deneyimleri ve gelecekteki endişeleri hedef alan bir protokolü vurguladı. Daha önceki çalışmalar, bir tür hayali maruz kalma oluşturacağı gerekçesiyle mevcut tetikleyicileri ve gelecekteki endişeleri hedeflemeyi ve katkıda bulunan çocukluk deneyimlerini tutarlı bir şekilde hedeflemeyi ihmal etmişti Feske & Goldstein, 1997, s. 1028; Goldstein ve ark.., 2000, s. 951. Daha önceki vaka raporlarıyla örneğin, Faretta & Fernandez, 2003 karşılaştırıldığında, bu çalışma, katılımcı grupları arasında doğrudan bir karşılaştırma sağlayarak istatistiksel değerlendirme ve tedavi karşılaştırmalarına izin verdi. Bu çalışmanın bir diğer gücü, önemli bir süre boyunca etkilerin stabilitesinin belirlenmesine izin veren 1 yıllık bir takiptir bkz. Galassi ve diğerleri, 2007, 6 aylık takip. Bu pilot araştırmanın birkaç önemli sınırlaması vardır. İlk olarak, çalışmanın zaman çerçevesinde araştırma için sınırlı sayıda katılımcı mevcuttu. Bu, bulgulardaki istatistiksel gücün sınırlandırılmasına neden oldu. Agorafobinin eşit olmayan bir dağılımı vardı TCMB grubunda %56, EMDR grubunda %20. Diğer bir sınırlama hem teşhislerin belirlenmesi hem de her terapist tarafından standart önlemlerin uygulanması bakımından bağımsız bir değerlendiricinin olmamasıydı, öyle ki bunlar tutarlı bir şekilde gerçekleştirilmemiş olabilir. “Yöntem” bölümünde ana hatlarıyla belirtildiği gibi terapistler arasında müdahaleleri standartlaştırma çabalarına rağmen, katılımcıların, terapistlerinin ve tedavi süpervizörlerinin farklı coğrafi konumları nedeniyle tedavilerin ne kadar tutarlı bir şekilde yürütüldüğü kesin olarak bilinmemektedir. Sınırlı sayıda uygun hasta nedeniyle, bu çalışma en iyi şekilde bir pilot rapor olarak anlaşılır. Bu hastalardan elde edilen verilerin, devam eden işe alım sırasında diğer hastalardan alınan verilere eklenmesi ve gelecekteki raporlarda daha ayrıntılı analizlere ve daha fazla istatistiksel güce izin verilmesi amaçlanmaktadır. Gelecekteki Araştırmalar için Öneriler Bu alandaki daha fazla araştırma, daha geniş bir katılımcı örnekleminden, tedavi durumuna rastgele atamadan ve ayrıca her iki grubun üyeleri için aynı bağımsız değerlendiriciye izin vermek için daha küçük bir coğrafi işe alım alanından faydalanacaktır. Bu çalışmanın sonuçları, araştırılan hipotezlerimizi daha fazla doğrulamak için mevcut araştırma tasarımında gerçekleştirildiği gibi daha fazla sayıda denek, aynı oturum sayısı ve takip süresi ile örneklemi genişleterek bu araştırmaya devam etme ihtiyacını desteklemektedir. Faretta, Elisa 2013. EMDR and Cognitive Behavioral Therapy in the Treatment of Panic Disorder A Comparison. Journal of EMDR Practice and Research, 73, 121–133. doi Bakırköy Psikolog Bakırköy Psikolog Emdr Psikolog Bakırköy Bahçelievler Psikolog Bahçelievler Psikolog Emdr Cihangir Psikolog Bakırköy Psikolog Emdr Kurtuluş Psikolog Kişilik Bozukluğu Nişantaşı Psikolog Borderline Şişli Psikolog Narsistlik Bakırköy Psikolog Tavsiye Uzman Psikolog Nişantaşı Klinik Psikolog Şişli Uzman Psikolog Ataköy Psikolog Online Danışmanlık Online Psikolog Şişli Psikolog Nişantaşı Psikolog Cihangir Psikolog Beyoğlu Psikolog Taksim Psikolog EMDR Tedavi, Emdr uygulama, Emdr Terapisti, Emdr Psikoloğu, Depresyon Panik atak tedavi Şişli Panik atak Nişantaşı Eft EMDR cihazla Tedavi OKB Psikolog Takıntı Ana Sayfa İletişim EN Bilişsel Davranışçı Terapi, duyguları olumlu etkilemeye dayalı, düşünceleri değiştirmeye odaklanan kısa süreli ve yapılandırılmış bir psikoterapi yöntemidir. Şimdiki zamana odaklanır. Danışanın, terapiste başvurduğu dönemdeki sorunlarından yola çıkar, ancak temelde, kişinin geçmişte bir olay ya da yaşanan bir süreç nedeniyle geliştirdiği mantıksız düşünce, uyum sağlamayan duygu ve davranışlarını değiştirmesini hedefler. Çünkü kişinin bugünkü rahatsızlığı, bu düşünce, duygu ve davranışlarını sürdürmesinden kaynaklanmaktadır. Bu terapi danışana rahatsızlık veren bilişsel çarpıtmalar ve bu çarpıtmaları destekleyen davranışların tespit edilmesi ve bunların düzeltilmesini hedefler. Fakat bu terapinin amacı danışanın tüm bilişsel çarpıtmalarını değiştirmek değil, yalnızca sorun yaratanları düzeltmektir. Bu düşüncelerin gerçekçi bir şekilde yeniden değerlendirilip değiştirilmesi, duygularda ve davranışlarda düzelmelere yol açar. Daha kalıcı düzelmeler ise danışanın işlevsel olmayan temel inançlarının değiştirilmesine bağlıdır. Bilişsel Davranışçı Terapi özellikleri arasında birçok değişik öğe vardır. Bilişsel Davranışçı Terapi, düşüncelerimizin duygularımızı ve davranışlarımızı yönettiğini var sayar. Buna göre, duygularımızı ve düşüncelerimizi dış etkenler başka kişiler, olaylar vb değiştirmez. Bu düşünce şekli, şartlar ne olursa olsun duygularımızı ve davranışlarımızı kontrol edebilmemizi kolaylaştırır. Bu terapi, diğer bazı terapilere göre daha kısa sürer ortalama 16 seans gibi ve danışan ile ve terapistin ortak çabalarına dayalıdır. Her ikisinin de rolleri vardır. Bilişsel Davranışçı Terapi’de danışanın ev ödevlerini yerine getirmesi çok önemlidir. Ev ödevi, önemli duygular ve onlara bağlı olan duygularla ilgili günlük tutuma, olumsuz veya gerçek dışı alışkanlıkları saf dışı bırakma üzerine odaklanır. Bilişsel Davranışçı Terapi, günümüzde çok sayıda psikolojik sorunda başarı ile uygulanmaktadır. Korkular, panik atak, stres, ilişki problemleri, performans örneğin iş ya da sınav kaygısı, takıntılı davranış ya da düşünceler, yeme bozuklukları, depresyon, yas, travma sonrası stres problemleri, cinsel sorunlar gibi problemler, Bilişsel Davranışçı Terapi’nin ilgi alanlarıdır. Zaman zaman bireylerle olduğu kadar gruplara da uygulanabilir. DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü'nden Stratejik Aile Terapisi Hizmeti alabilirsiniz. Randevu almak için tıklayınız. Benzer İçerikler Gestalt Çift Terapisi Gestalt çift terapisinin esas aldığı şu anda tecrübe edilenlerdir. Diğer terapilerin aksine Gestalt çift terapisi, bilinmeyeni aramak yerine var olana... EMDR Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme EMDR- Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme- savaş stresi, taciz, doğal afetler veya... Dışavurumcu Sanat Terapisi Dışavurumcu Sanat Terapisi, hem teşhis koymaya yardımcı bir araç, aynı zamanda da bir tedavi yöntemi olarak kullanılabilir. Bu terapi yaratıcılık ile ... Bilişsel Davranışçı Terapi Bilişsel Davranışçı Terapi, duyguları olumlu etkilemeye dayalı, düşünceleri değiştirmeye odaklanan kısa süreli ve yapılandırılmış bir psikoterapi yöntemidir.... Sitemiz performansını artırmak ve kullanıcı deneyiminizi geliştirmek için çerezler kullanmaktadır ve bu web sitesini kullanmaya devam ederseniz, çerez kullanımını kabul etmiş olursunuz. Kullandığımız çerezler hakkında daha fazla bilgi edinmek için çerez politikamız Kabul Et

bilişsel davranışçı terapi panik atak